Multilingual Turkish Dictionary Germany

AUS ALLEN WOLKEN FALLEN : German Turkish

şaşakalmak, afallamak

AUS ANLAß : German Turkish

dolayısıyla, münasebetiyle

AUS DEM STEGREIF : German Turkish

doğaçtan, irticalen, hazırlanmadan

AUS DEN AUGEN VERLIEREN : German Turkish

gözden kaybetmek

AUS DEN FUGEN GEHEN : German Turkish

ozulmak, dağılmak¡

AUS DER FERNE : German Turkish

uzaktan

AUS DER HAUT FAHREN : German Turkish

zıvanadan çıkmak, çileden çıkmak

AUS DER NÄHE : German Turkish

yakından

AUS DIESEM ANLAß : German Turkish

u vesile ile

AUS DIESEM GRUNDE : German Turkish

u sebepten

AUS EIGENEM ANTRIEB : German Turkish

kendi arzusuyla

AUS ERSTER HAND : German Turkish

ilk elden, doğrudan doğruya

AUS ETW FOLGEN : German Turkish

anlaşılmak

AUS GEWOHNHEIT : German Turkish

alışkanlıktan

AUS SICH HERAUSGEHEN : German Turkish

açılmak, çekingenliğini yenmek

AUS UND EIN GEHEN : German Turkish

gidip gelmek

AUS UNSERER MITTE : German Turkish

aramızdan, içimizden

AUS VERSEHEN : German Turkish

yanlışlıkla

AUS VOLLEM HALS : German Turkish

cıyak cıyak, avaz avaz

AUS ZWEITER HAND : German Turkish

ikinci elden

AUSARBEITEN : German Turkish

" kaleme almak, tanzim etmek; hazırlamak; tamamlamak"

AUSARTEN : German Turkish

yozlaşmak, soysuzlaşmak, dejenere olmak

AUSATMEN : German Turkish

nefes vermek

AUSBAU : German Turkish

" [der] genişletme, büyütme; sökme, indirme"

AUSBAUEN : German Turkish

" genişletmek, büyütmek; sökmek, indirmek"