Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
AUSDISKUTIEREN : German Turkish

ütün taraflarını görüşmek

AUSDREHEN : German Turkish

" kapamak, kesmek; söndürmek"

AUSDRUCK : German Turkish

" [der] ifade; deyim, tabir"

AUSDRUCKSLOS : German Turkish

anlamsız, boş

AUSDRUCKSVOLL : German Turkish

anlamlı

AUSDRUCKSWEISE : German Turkish

[die] ifade tarzı

AUSDRÜCKEN : German Turkish

" ifade etmek; sıkmak; (sigara) söndürmek"

AUSDRÜCKLICH : German Turkish

açık, kesin, kati

AUSEINANDER : German Turkish

irbirinden ayrı

AUSEINANDERBRECHEN : German Turkish

" parçalamak; parçalanmak"

AUSEINANDERBRINGEN : German Turkish

irbirinden ayırmak

AUSEINANDERGEHEN : German Turkish

" birbirinden ayrılmak; dağılmak; şişmanlamak, kilo almak"

AUSEINANDERHALTEN : German Turkish

ayırmak, ayrı tutmak

AUSEINANDERNEHMEN : German Turkish

sökmek, parçalara ayırmak

AUSEINANDERSETZEN : German Turkish

açıklamak, izah etmek

AUSEINANDERSETZUNG : German Turkish

[die] tartışma, münakaşa

AUSERLESEN : German Turkish

seçkin, güzide, mümtaz

AUSFAHREN : German Turkish

" gezmeye götürmek; (malı) arabayla dağıtmak; gezmeye gitmek; ayrılmak, kalkmak"

AUSFAHRT : German Turkish

" [die] ayrılma, kalkma; araba gezintisi; çıkış yolu"

AUSFAHRT FREIHALTEN! : German Turkish

çıkışı serbest bırakın¡

AUSFALL : German Turkish

" [der] kayıp, zarar; (saç) dökülme, düşme; noksan, eksiklik; sonuç, netice; çıkış; (makine) işlememe; radyoaktif kalıntı"

AUSFALLEN : German Turkish

" (saç) düşmek, dökülmek; yapılmamak; (makine) işlememek; sonuç vermek, olmak"

AUSFALLEND : German Turkish

" küstah, aşağılayıcı; saldırgan, mütecaviz"

AUSFALLSTRAßE : German Turkish

[die] (kentten) çıkış karayolu

AUSFEGEN : German Turkish

süpürmek, süpürerek temizlemek