Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
BERÜHMTHEIT : German Turkish

[die] ün, şöhret, şan, isim, nam¡

BERÜHREN : German Turkish

" dokunmak, ellemek, değmek, ilişmek; etki etmek; değinmek, zikretmek"

BERÜHRUNG : German Turkish

[die] dokunma, değme, temas¡

BERÜHRUNGSPUNKT : German Turkish

[der] temas noktası, değme noktası¡

BESAGEN : German Turkish

anlamına gelmek, demeye gelmek¡

BESAGT : German Turkish

sözü geçen, söz konusu¡

BESATZ : German Turkish

" [der] süs, garnitür; tiriz; pervaz¡"

BESATZUNG : German Turkish

" [die] garnizon; mürettebat, tayfa¡"

BESATZUNGSMACHT : German Turkish

[die] işgal kuvvetleri¡

BESCHATTEN : German Turkish

" gölge etmek; gözetlemek, takip etmek"

BESCHEID : German Turkish

" [der] bilgi, haber; yanıt, karşılık"

BESCHEID WISSEN : German Turkish

ilgi sahibi olmak

BESCHEIDEN : German Turkish

" alçakgönüllü, mütevazı; sade, gösterişsiz"

BESCHEIDENHEIT : German Turkish

" [die] alçakgönüllülük, tevazu; sadelik, gösterişsizlik"

BESCHEINEN : German Turkish

ışık yaymak, aydınlatmak

BESCHEINIGEN : German Turkish

onaylamak, belgelemek, tasdik etmek

BESCHEINIGUNG : German Turkish

" [die] belge, sertifika, rapor; alındı, makbuz"

BESCHEIßEN : German Turkish

aldatmak

BESCHENKEN : German Turkish

hediye vermek

BESCHERUNG : German Turkish

[die] hediye verme

BESCHILDERN : German Turkish

levha takmak

BESCHILDERUNG : German Turkish

[die] levha ile gösterme

BESCHIMPFEN : German Turkish

" sövmek, sövüp saymak, kalaylamak; hakaret etmek, aşağılamak"

BESCHIMPFUNG : German Turkish

" [die] sövgü; hakaret"

BESCHIß : German Turkish

[der] yalan dolan, hile, aldatmaca