Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
BESONNENHEIT : German Turkish

[die] ihtiyat, basiret

BESORGEN : German Turkish

" sağlamak, temin etmek, tedarik etmek; satın almak; bakmak, özen göstermek, dikkat etmek"

BESORGNIS : German Turkish

" [die] kaygı, tasa; korku, merak, endişe"

BESORGNISERREGEND : German Turkish

endişelendirici

BESORGT : German Turkish

kaygılı, tasalı, endişeli, merak içinde

BESORGTHEIT : German Turkish

[die] kaygı, merak, endişe, huzursuzluk

BESORGUNG : German Turkish

" [die] tedarik; satın alma, mubayaa"

BESORGUNG MACHEN : German Turkish

alışveriş yapmak, öteberi almak

BESPIELEN : German Turkish

" plağa almak; banda almak"

BESPITZELN : German Turkish

gözetlemek

BESPRECHEN : German Turkish

" görüşmek, tartışmak, müzakere etmek; (plağa, banda) almak, kaydetmek; (kitap) eleştirmek"

BESPRECHUNG : German Turkish

" [die] görüşme, mülakat; tartışma, müzakere, münakaşa, istişare; (kitap) eleştiri"

BESPRITZEN : German Turkish

" serpmek; sıçratmak"

BESSER : German Turkish

daha iyi

BESSER ALS GAR NICHTS : German Turkish

hiç yoktan iyi

BESSER WERDEN : German Turkish

iyileşmek, düzelmek

BESSERN : German Turkish

iyileştirmek, düzeltmek

BESSERUNG : German Turkish

[die] iyileşme, ıslah

BESSERWISSER : German Turkish

[der] bilgiç, ukala

BESTAND : German Turkish

" [der] devam; istikrar; mevcut, stok; meşcere, bük"

BESTAND HABEN : German Turkish

dayanıklı olmak

BESTANDSAUFNAHME : German Turkish

[die] demirbaş eşyayı sayma

BESTANDTEIL : German Turkish

" [der] parça, bölüm; bileşen"

BESTATTEN : German Turkish

gömmek, toprağa vermek

BESTATTER : German Turkish

[der] cenaze işleri görevlisi