Germany
Germany
DIABETES : German Turkish
[der] diyabet, şeker hastalığı
DIADEM : German Turkish
[das] alın bağı, alın çemberi
DIAGNOSE : German Turkish
[die] tanı, teşhis, diyagnoz
DIAGONAL : German Turkish
diyagonal, çapraz
DIAGONALE : German Turkish
[die] köşegen
DIAKON : German Turkish
[der] diyakoz
DIALEKT : German Turkish
[der] lehçe, ağız, diyalekt
DIALEKTAUSDRUCK : German Turkish
[der] bir lehçeye ait söz
DIALEKTFREI : German Turkish
şivesiz
DIALEKTISCH : German Turkish
" lehçeye ait; diyalektik, eytişimsel"
DIALOG : German Turkish
[der] diyalog
DIAMANT : German Turkish
[der] elmas
DIAPOSITIV : German Turkish
[das] diya, slayt
DICH : German Turkish
seni
DICHT : German Turkish
" sık; sıkı; sızdırmaz; yoğun, kesif"
DICHT AN : German Turkish
yanında, yakınında
DICHT BEI : German Turkish
yanında, yakınında
DICHT BESIEDELT : German Turkish
kalabalık yerleşimli
DICHT BEVÖLKERT : German Turkish
kalabalık yerleşimli
DICHTBEVÖLKERT : German Turkish
yoğun nüfuslu
DICHTE : German Turkish
" [die] sıklık; sıkılık; sızdırmazlık; yoğunluk"
DICHTEN : German Turkish
" sızdırmaz yapmak; kalafatlamak; yazmak, bestelemek, yakmak"
DICHTER : German Turkish
" (in [die])[der] ozan, şair; yazar"
DICHTERISCH : German Turkish
şairane
DICHTHALTEN : German Turkish
sır saklamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani