Germany
Germany
EILZUG : German Turkish
[der] ekspres (tren)
EIMER : German Turkish
" [der] kova; bakraç; gerdel"
EIN : German Turkish
ir
EIN ALTER HASE : German Turkish
kaçın kurası
EIN ANDERER : German Turkish
ir başkası
EIN ANDERES MAL : German Turkish
aşka bir zaman
EIN ANDERMAL : German Turkish
aşka bir zaman
EIN AUGE ZUDRÜCKEN : German Turkish
göz yummak
EIN BIßCHEN : German Turkish
iraz, bir parça
EIN DICKES FELL HABEN : German Turkish
vurdumduymaz olmak
EIN EINSEHEN HABEN : German Turkish
anlayış göstermek
EIN FREUND VON MIR : German Turkish
ir arkadaşım
EIN FÜR ALLEMAL : German Turkish
ilk ve son olarak
EIN GANZ KLEIN BIßCHEN : German Turkish
azıcık, bir parçacık
EIN GESCHÄFT ABSCHLIEßEN : German Turkish
iş yapmak, ticaret yapmak großes Geschäft büyük aptes
EIN GROßES MUNDWERK HABEN : German Turkish
ağzı kalabalık olmak
EIN GUTES GEWISSEN HABEN : German Turkish
içi rahat olmak
EIN HALBES DUTZEND : German Turkish
yarım düzine
EIN HARTER BROCKEN : German Turkish
demir leblebi
EIN HERZ UND EINE SEELE SEIN : German Turkish
canciğer dost olmak
EIN HOCH AUSBRINGEN : German Turkish
yaşasın diye bağırmak
EIN KIND BEKOMMEN : German Turkish
çocuğu olmak
EIN KIND ZEUGEN : German Turkish
çocuk yapmak
EIN KLOTZ AM BEIN : German Turkish
ayak bağı
EIN LECKERMAUL SEIN : German Turkish
ağzının tadını bilmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani