Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
EINKLAMMERN : German Turkish

parantez içine almak

EINKLANG : German Turkish

[der] uyum, ahenk

EINKLEIDEN : German Turkish

giydirmek

EINKLEMMEN : German Turkish

sıkıştırmak, sıkmak

EINKNICKEN : German Turkish

" kırmak, bükmek; boyun eğmek"

EINKOCHEN : German Turkish

" kaynatarak azaltmak; reçel yapmak"

EINKOMMEN : German Turkish

[das] gelir, irat

EINKOMMENSTEUER : German Turkish

[die] gelir vergisi

EINKREISEN : German Turkish

etrafını çevirmek, çember içine almak

EINKÜNFTE : German Turkish

gelir, irat

EINLADEN : German Turkish

" çağırmak, davet etmek; yüklemek"

EINLADEND : German Turkish

çekici, alımlı

EINLADUNG : German Turkish

" [die] çağrı, davet; davetiye"

EINLAGE : German Turkish

" [die] interlüd, ara piyesi; bankaya yatırılan para; (ayakkabı) taban; destek; (diş) geçici dolgu; sebze, et gibi çorbanın içine konulan katkı"

EINLAGERN : German Turkish

depo etmek

EINLASSEN : German Turkish

" içeri almak, içeri bırakmak; yerleştirmek, oturtmak, içine geçirmek"

EINLAUF : German Turkish

" varış; gelen posta; lavman"

EINLAUFEN : German Turkish

" varmak, gelmek; limana girmek; (su) içine akmak; (kumaş) çekmek, daralmak; (ayakkabıyı) giye giye ayağa alıştırmak, ayağa uydurmak"

EINLAß : German Turkish

" [der] kabul, içeri alma; giriş yeri"

EINLEGEARBEIT : German Turkish

[die] kakma

EINLEGEN : German Turkish

" içine koymak; salamura yapmak, turşu kurmak; kakmak, kakma yapmak; (para) yatırmak; mola vermek; protesto etmek; veto etmek; davayı istinaf etmek"

EINLEGESOHLE : German Turkish

[die] mantar taban

EINLEITEN : German Turkish

" başlamak, açmak; hazırlamak"

EINLEITUNG : German Turkish

" [die] giriş, önsöz; başlangıç; peşrev, prelüt"

EINLENKEN : German Turkish

" sapmak; razı olmak, yola gelmek"