Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
EINVERNEHMEN : German Turkish

[das] anlaşma, uyuşma, rıza, muvafakat

EINVERSTANDEN : German Turkish

kabul!, tamam!, olur!

EINVERSTANDEN SEIN : German Turkish

azı olmak

EINVERSTÄNDNIS : German Turkish

[das] rıza, uygun görme

EINWAND : German Turkish

[der] itiraz

EINWANDERER : German Turkish

[der] göçmen

EINWANDERN : German Turkish

(bir ülkeye) göçmek

EINWANDERUNG : German Turkish

[die] göç, hicret

EINWANDFREI : German Turkish

kusursuz, mükemmel

EINWECKEN : German Turkish

konserve etmek

EINWEGFLASCHE : German Turkish

[die] geri verilmeyen şişe, depozitosuz şişe

EINWEICHEN : German Turkish

ıslatmak, suya batırmak

EINWEIHEN : German Turkish

" (kilise) törenle kutsamak; törenle açmak, açılış töreni yapmak; ilk defa kullanmak"

EINWEIHUNG : German Turkish

[die] (kilise) törenle kutsama, açılış töreni

EINWEISEN : German Turkish

" (göreve) yerleştirmek; göndermek"

EINWEISUNG : German Turkish

[die] gönderme

EINWENDEN : German Turkish

itiraz etmek, karşı çıkmak

EINWERFEN : German Turkish

" içine atmak; (pencere) taş atarak kırmak; (topu) ortaya atmak, oyuna sokmak"

EINWICKELN : German Turkish

" içine sarmak; aldatmak, kafese koymak"

EINWILLIGEN : German Turkish

azı olmak

EINWILLIGUNG : German Turkish

[die] rıza, tasvip

EINWIRKEN : German Turkish

etkilemek

EINWIRKUNG : German Turkish

[die] etki

EINWOHNER : German Turkish

[der] sakin, oturan

EINWOHNERMELDEAMT : German Turkish

[das] nüfus dairesi