Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
EINWOHNERSCHAFT : German Turkish

[die] ahali, nüfus

EINWURF : German Turkish

" [der] (mektup/para atılan) delik; itiraz; taç"

EINWÄRTS : German Turkish

içeriye doğru

EINZAHL : German Turkish

[die] tekil

EINZAHLEN : German Turkish

ödemek, yatırmak

EINZAHLUNG : German Turkish

[die] ödeme, para yatırma

EINZAHMEN : German Turkish

ödemek, yatırmak

EINZEICHNEN : German Turkish

içine çizmek

EINZEL : German Turkish

[das] (teniste) tekler maçı

EINZELBETT : German Turkish

[das] tek yatak

EINZELFALL : German Turkish

[der] münferit hadise

EINZELGÄNGER : German Turkish

[der] tek başına yaşayan kimse

EINZELHAFT : German Turkish

hücre hapsi

EINZELHANDEL : German Turkish

[der] perakendecilik

EINZELHEIT : German Turkish

[die] ayrıntı, detay

EINZELHÄNDLER : German Turkish

[der] perakendeci

EINZELKIND : German Turkish

[das] tek çocuk

EINZELN : German Turkish

" yalnız, tek başına; tek; ayrı; teker teker"

EINZELTEIL : German Turkish

[das] tek parça

EINZELZIMMER : German Turkish

[das] tek yataklı oda

EINZIEHEN : German Turkish

" içeriye çekmek; (vergi, haber, bilgi) toplamak; el koymak, müsadere etmek; (bayrak) indirmek; tedavülden kaldırmak; silah altına almak; askere almak; (bir eve) taşınmak; gelmek; içine geçmek, nüfuz etmek"

EINZIG : German Turkish

" yalnız; eşsiz, biricik, yegâne"

EINZIGARTIG : German Turkish

eşsiz, benzersiz, emsalsiz

EINZUG : German Turkish

" [der] girme, giriş; taşınma, nakil"

EINZÄUNEN : German Turkish

etrafını çitle çevirmek