Germany
ERKÄLTET SEIN : German Turkish
nezle olmak
ERKÄLTUNG : German Turkish
[die] üşütme, soğuk alma
ERLAHMEN : German Turkish
" yorulmak, yorgun düşmek; gevşemek, tavsamak"
ERLANGEN : German Turkish
elde etmek, ele geçirmek, edinmek, kazanmak
ERLASSEN : German Turkish
" çıkarmak, yayımlamak; ibra etmek, borcunu silmek; cezasını bağışlamak"
ERLAUBEN : German Turkish
izin vermek, müsaade etmek
ERLAUBNIS : German Turkish
" [die] izin, müsaade; ruhsat; lisans"
ERLAß : German Turkish
" [der] kararname, tamim, genelge; ibra; af"
ERLE : German Turkish
[die] kızılağaç
ERLEBEN : German Turkish
" görmek, yaşamak; uğramak, geçirmek, maruz kalmak"
ERLEBNIS : German Turkish
" [das] yaşantı; serüven, macera; aşk, flört"
ERLEDIGEN : German Turkish
" tamamlamak, bitirmek, sonuçlandırmak; yerine getirmek, yapmak, ifa etmek; (sorun) çözmek, halletmek; ortadan kaldırmak, öldürmek"
ERLEDIGT : German Turkish
" (sorun) halledilmiş; (görev) yerine getirilmiş; bitkin, harap"
ERLEDIGUNG : German Turkish
" [die] halletme, çözme; yerine getirme, ifa"
ERLEGEN : German Turkish
öldürmek
ERLEICHTERN : German Turkish
" hafifletmek, yeğniltmek; kolaylaştırmak; ferahlandırmak"
ERLEICHTERT : German Turkish
içi ferahlamış, müsterih
ERLEICHTERUNG : German Turkish
" [die] hafiflik, yeğnilik; kolaylık; ferahlık"
ERLEIDEN : German Turkish
" dayanmak, katlanmak; uğramak, başına gelmek"
ERLERNBAR : German Turkish
öğrenebilir
ERLERNEN : German Turkish
öğrenmek
ERLESEN : German Turkish
seçkin, seçme, güzide
ERLEUCHTEN : German Turkish
aydınlatmak
ERLEUCHTUNG : German Turkish
[die] ilham, esin
ERLIEGEN : German Turkish
" ölmek; nefsine yenilmek"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani