Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
FAHRSCHÜLER : German Turkish

(in [die])[der] sürücü adayı, sürücü kursu öğrencisi

FAHRSTRAßE : German Turkish

[die] karayolu

FAHRSTUHL : German Turkish

[der] asansör

FAHRT : German Turkish

" [die] yolculuk, seyahat; gezi, gezinti; hız, sürat"

FAHRT INS BLAUE : German Turkish

esrarengiz seyahat

FAHRTKOSTEN : German Turkish

yolculuk giderleri, seyahat masrafları

FAHRTRICHTUNG : German Turkish

[die] gidiş yönü

FAHRWERK : German Turkish

[das] uçağın alt düzeni

FAHRZEUG : German Turkish

[das] taşıt, vasıta

FAHRZEUGHALTER : German Turkish

[der] taşıt sahibi

FAIR : German Turkish

centilmen

FAKTISCH : German Turkish

fiili, edimsel

FAKTOR : German Turkish

" [der] etmen, faktör; çarpan"

FAKTUM : German Turkish

[das] olgu, vakıa

FAKULTATIV : German Turkish

isteğe bağlı, seçimlik, ihtiyari

FAKULTÄT : German Turkish

[die] fakülte

FALKE : German Turkish

[der] doğan, şahin

FALL : German Turkish

" [der] düşüş; durum, hal, vaziyet; durum, hal; dava"

FALLE : German Turkish

[die] tuzak, kapan

FALLEN : German Turkish

" düşmek; şehit düşmek; tesadüf etmek"

FALLENLASSEN : German Turkish

vazgeçmek

FALLOBST : German Turkish

[das] ağaçtan düşen meyve

FALLS : German Turkish

eğer, şayet, takdirde

FALLSCHIRM : German Turkish

[der] paraşüt

FALLSCHIRMJÄGER : German Turkish

[der] paraşütçü