Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
FARBTON : German Turkish

[der] renk derecesi, nüans

FARM : German Turkish

[die] çiftlik

FARN : German Turkish

[der] eğreltiotu

FARNKRAUT : German Turkish

[das] eğreltiotu

FASAN : German Turkish

[der] sülün

FASCHING : German Turkish

[der] faşing, karnaval

FASCHISMUS : German Turkish

[der] faşizm

FASCHIST : German Turkish

[der] faşist

FASCHISTISCH : German Turkish

faşist

FASELN : German Turkish

abuk subuk konuşmak, zırvalamak

FASER : German Turkish

" [die] lif, tel; sinir"

FASERN : German Turkish

tiftik tiftik olmak

FASSADE : German Turkish

[die] bina cephesi

FASSEN : German Turkish

" tutmak, yakalamak, kapmak; çerçevelemek; içine almak; anlamak, kavramak; formüle etmek, ifade etmek; oturtmak, kaşlamak"

FASSUNG : German Turkish

" [die] çerçeve; (lamba) duy; kay; metin; itidal"

FASSUNGSLOS : German Turkish

şaşkına dönmüş

FASSUNGSVERMÖGEN : German Turkish

" [das] sığa, kapasite, istiap haddi; havsala, anlama yeteneği"

FAST : German Turkish

" hemen hemen; az kalsın"

FASTEN : German Turkish

" [das] oruç; perhiz"

FASTEN : German Turkish

" oruç tutmak; perhiz etmek"

FASTENZEIT : German Turkish

[die] (Paskalyadan önceki) büyük perhiz

FASTNACHT : German Turkish

[die] karnaval

FASZINIEREN : German Turkish

üyülemek, hayran bırakmak

FATAL : German Turkish

" uğursuz; nahoş; utandırıcı, sıkıntılı"

FAUL : German Turkish

" çürük, kokmuş; cılk; tembel, miskin, avare; sakat, kelek, şüpheli"