Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
FUßSOHLE : German Turkish

[die] ayak tabanı¡

FUßSPITZE : German Turkish

[die] ayak burnu¡

FUßSPUR : German Turkish

[die] ayak izi¡

FUßTRITT : German Turkish

" [der] tekme; ayaklık¡"

FUßWEG : German Turkish

[der] yaya yolu¡

FÄCHER : German Turkish

[der] yelpaze

FÄHIG : German Turkish

" yetenekli, muktedir, kudretli; ehil, anık; becerikli, hünerli, mahir"

FÄHIG SEIN ZU : German Turkish

muktedir olmak

FÄHIGKEIT : German Turkish

" [die] yetenek, kabiliyet, iktidar, kudret; ehliyet, anıklık; beceri, hüner, maharet"

FÄHNCHEN : German Turkish

[das] flama

FÄHRE : German Turkish

[die] feribot, araba vapuru

FÄHRTE : German Turkish

[die] iz, yol

FÄLLEN : German Turkish

" kesmek; hüküm vermek"

FÄLLIG : German Turkish

süresi gelen, muaccel

FÄLLIGKEIT : German Turkish

" [die] zamanaşımı; vade, muacceliyet"

FÄLSCHEN : German Turkish

" sahtekârlık etmek; hile katmak; tahrif etmek; kalpazanlık etmek"

FÄLSCHER : German Turkish

" [der] sahtekâr; hilekâr; kalpazan"

FÄLSCHLICH : German Turkish

yanlış

FÄLSCHLICHERWEISE : German Turkish

yanlışlıkla, sehven

FÄLSCHUNG : German Turkish

" [die] sahtekârlık, hilekârlık; kalpazanlık; taklit, sahte"

FÄLTCHEN : German Turkish

[das] kırışık

FÄRBEN : German Turkish

" renk vermek; boyamak"

FÄRBUNG : German Turkish

" [die] renk, nüans; eğilim"

FÄULNIS : German Turkish

[die] çürüme, çürüklük

FÖHN : German Turkish

[der] lodos