Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
GEDUNSEN : German Turkish

şişkin, kabarık¡

GEDÄCHTNIS : German Turkish

" [das] bellek, hafıza; anı, hatıra¡"

GEDÄCHTNISFEIER : German Turkish

[die] anma töreni¡

GEDÄCHTNISSCHWUND : German Turkish

[der] hafıza kaybı, bellek yitimi¡

GEDÄCHTNISVERLUST : German Turkish

[der] amnezi, bellek yitimi¡

GEDÄMPFT : German Turkish

" buğuda pişirilmiş; (ses, ışık) kısık¡"

GEDÄRM : German Turkish

[das] bağırsaklar¡

GEEIGNET : German Turkish

elverişli, uygun, münasip, müsait¡

GEFAHR : German Turkish

" [die] tehlike; risk, riziko"

GEFAHR LAUFEN ZU : German Turkish

tehlikesine uğramak

GEFAHRENQUELLE : German Turkish

[die] tehlike kaynağı¡

GEFALLEN : German Turkish

170>[der] iyilik, lütuf

GEFALLEN : German Turkish

hoşuna gitmek

GEFALLSÜCHTIG : German Turkish

işveli, cilveli¡

GEFANGEN : German Turkish

" esir düşmüş; mahpus; tutuklu¡"

GEFANGENE : German Turkish

" [die] tutsak, esir; tutuklu¡"

GEFANGENENLAGER : German Turkish

[das] esir kampı¡

GEFANGENHALTEN : German Turkish

" esir tutmak; mahpus tutmak, tutuklu bulundurmak¡"

GEFANGENNAHME : German Turkish

" [die] esir etme; yakalama¡"

GEFANGENNEHMEN : German Turkish

esir almak¡

GEFANGENSCHAFT : German Turkish

" [die] esirlik, esaret; hapis, mahpusluk; tutukluluk¡"

GEFASEL : German Turkish

[das] saçma, zırva¡

GEFAßT : German Turkish

sakin, serinkanlı

GEFECHT : German Turkish

[das] çarpışma, muharebe, savaş, harp¡

GEFIEDER : German Turkish

[das] kuşların tüyleri¡