Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
GEGENMAßNAHME : German Turkish

[die] karşı önlem¡

GEGENPROBE : German Turkish

[die] hesap kontrolü¡

GEGENSATZ : German Turkish

" [der] karşıtlık, aykırılık, tezat, zıddiyet; çelişki, tutmazlık¡"

GEGENSCHLAG : German Turkish

[der] karşı saldırı¡

GEGENSEITE : German Turkish

" [die] ters taraf; karşı taraf¡"

GEGENSEITIG : German Turkish

karşılıklı

GEGENSEITIGKEIT : German Turkish

[die] karşılıklılık, mütekabiliyet¡

GEGENSPIELER : German Turkish

[der] rakip, hasım, karşı taraf¡

GEGENSTAND : German Turkish

" [der] şey, madde; nesne; konu, mevzu; sorun, mesele, problem¡"

GEGENSTANDLOS : German Turkish

" asılsız; soyut¡"

GEGENSTIMME : German Turkish

[die] karşı oy¡

GEGENSTOß : German Turkish

[der] karşı darbe¡

GEGENSTÄNDLICH : German Turkish

" nesnel, cisimsel; maddi, özdeksel; somut¡"

GEGENSTÜCK : German Turkish

" [das] eş, tek; karşılık, denk¡"

GEGENSÄTZLICH : German Turkish

" karşıt, aykırı, zıt, ters; çelişkili, tutarsız¡"

GEGENTEIL : German Turkish

[das] zıt, aksi, ters

GEGENTEILIG : German Turkish

zıt, muhalif, karşıt¡

GEGENVERKEHR : German Turkish

[der] karşı yönden gelen trafik¡

GEGENVORSCHLAG : German Turkish

[der] karşı teklif¡

GEGENWART : German Turkish

" [die] huzur, kat; ön; şimdiki zaman¡"

GEGENWERT : German Turkish

[der] karşılık, bedel¡

GEGENWIND : German Turkish

[der] karşıdan esen rüzgâr¡

GEGENWIRKUNG : German Turkish

[die] tepki¡

GEGENWÄRTIG : German Turkish

" şimdiki, şu andaki, bugünkü, halihazırdaki, hazır, mevcut; işbu; halihazırda¡"

GEGENZEICHNEN : German Turkish

mukabil imza atmak¡