Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
HEIZPLATTE : German Turkish

[die] elektrik ocağı

HEIZSONNE : German Turkish

[die] elektrik sobası

HEIZUNG : German Turkish

[die] ısıtma

HEIZUNGSANLAGE : German Turkish

[die] ısıtma sistemi

HEIZÖL : German Turkish

[das] yağyakıt, fuel oil

HEIß : German Turkish

" sıcak, kızgın, kaynar; hararetli, şiddetli"

HEIßBLÜTIG : German Turkish

ateşli, sıcakkanlı

HEIßEN : German Turkish

" denilmek, ismi olmak, adı olmak, adında olmak; anlamına gelmek; adlandırmak, isim vermek; emretmek, buyurmak"

HEIßHUNGER : German Turkish

[der] şiddetli açlık

HEIßLAUFEN : German Turkish

(motor) aşırı ısınmak

HEKTAR : German Turkish

[das] hektar

HEKTIK : German Turkish

[die] acele, telaş

HEKTISCH : German Turkish

hummalı, telaşlı

HELD : German Turkish

[der] kahraman

HELDENTAT : German Turkish

[die] kahramanlık, yiğitlik

HELDIN : German Turkish

[die] kadın kahraman

HELFEN : German Turkish

" yardım etmek, yardımcı olmak, yardımda bulunmak, arka çıkmak, koltuk çıkmak; yararı olmak, faydası olmak, kâr etmek; kolaylaştırmak; iyi gelmek, şifa vermek"

HELFER : German Turkish

" [der] yardımcı, muavin; yamak, çırak, el ulağı"

HELFERSHELFER : German Turkish

[der] suçortağı, yardak, yardakçı

HELL : German Turkish

" aydınlık, parlak; ışıklı; (renk) açık; (saç) sarı; akıllı, uyanık; berrak"

HELLBLAU : German Turkish

açık mavi

HELLBLOND : German Turkish

sarışın

HELLE : German Turkish

" [die] aydınlık, parlaklık; berraklık"

HELLER : German Turkish

[der] metelik, mangır, para

HELLHÖRIG : German Turkish

" kulağı keskin, iyi işiten; (duvar, vb.) ses geçiren"