Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
HERAUSFORDERN : German Turkish

meydan okumak

HERAUSFORDERUNG : German Turkish

[die] meydan okuma

HERAUSGEBEN : German Turkish

" teslim etmek, iade etmek, geri vermek; paranın üstünü vermek; yayımlamak, çıkarmak"

HERAUSGEBER : German Turkish

" [der] editör; yayımcı"

HERAUSHOLEN : German Turkish

çıkarmak

HERAUSKOMMEN : German Turkish

" dışarı çıkmak; sızmak, duyulmak, ortaya çıkmak; yayımlanmak; piyasaya çıkmak; çiçek açmak"

HERAUSNEHMEN : German Turkish

çıkarmak

HERAUSRAGEN : German Turkish

" dışarı çıkmak, çıkıntılı olmak; sivrilmek, kendini göstermek"

HERAUSREIßEN : German Turkish

çekip koparmak, sökmek

HERAUSRUTSCHEN : German Turkish

ağzından kaçmak

HERAUSRÜCKEN : German Turkish

(para) uçlanmak, bayılmak, sökülmek

HERAUSSCHLAGEN : German Turkish

" vura vura çıkarmak; kazanç sağlamak"

HERAUSSTRECKEN : German Turkish

dil çıkarmak

HERAUSTRETEN : German Turkish

" çıkmak; sivrilmek, kendini göstermek"

HERAUSWACHSEN : German Turkish

giysilere sığmayacak kadar büyümek

HERAUSZIEHEN : German Turkish

(çekip) çıkarmak, sökmek

HERB : German Turkish

" sert, keskin; ekşimsi, kekremsi; (şarap) sert; soğuk nevale"

HERBEI : German Turkish

uraya, bu tarafa

HERBEIFÜHREN : German Turkish

sebep olmak

HERBEISCHAFFEN : German Turkish

sağlamak, tedarik etmek

HERBERGE : German Turkish

" [die] sığınak, barınak; han, konak, misafirhane, konukevi"

HERBITTEN : German Turkish

(buraya) gelmesini rica etmek

HERBRINGEN : German Turkish

getirmek

HERBST : German Turkish

[der] sonbahar, güz

HERBSTLICH : German Turkish

sonbahar+, güz+, sonbahara ait