Multilingual Turkish Dictionary Germany

HODENSACK : German Turkish

[der] haya torbası

HOF : German Turkish

" [der] avlu; çiftlik; saray"

HOFFEN : German Turkish

ummak, umut etmek, ümit etmek

HOFFENTLICH : German Turkish

inşallah, umarım

HOFFNUNG : German Turkish

[die] umut, ümit

HOFFNUNGSLOS : German Turkish

umutsuz, ümitsiz

HOFFNUNGSLOSIGKEIT : German Turkish

[die] umutsuzluk, ümitsizlik, yeis

HOFFNUNGSSCHIMMER : German Turkish

[der] umut ışığı

HOFFNUNGSVOLL : German Turkish

" umutlu, ümitli; umut verici"

HOHE ANSPRÜCHE STELLEN : German Turkish

aşırı titiz olmak

HOHEIT : German Turkish

" [die] egemenlik, hükümranlık; Ekselansları"

HOHEITSGEBIET : German Turkish

[das] milli toprak

HOHEITSGEWÄSSER : German Turkish

[das] karasuları

HOHEITSZEICHEN : German Turkish

[das] ulusal amblem

HOHL : German Turkish

" oyuk, kof, içi boş; çukur"

HOHLE HAND : German Turkish

avuç

HOHLHEIT : German Turkish

[die] oyukluk, kofluk, boşluk

HOHLMAß : German Turkish

[das] istiap ölçeği

HOHLRAUM : German Turkish

[der] boşluk, oyuk

HOHLSAUM : German Turkish

[der] ajurlu kenar, piko

HOHN : German Turkish

" [der] alay, istihza; küçümseme, hor görme"

HOLD : German Turkish

tatlı, şirin, hoş, sevimli

HOLEN : German Turkish

" bulup getirmek, alıp getirmek, gidip getirmek; (soluk) almak; (doktor, vb.) çağırmak"

HOLLAND : German Turkish

[das] Hollanda

HOLLÄNDER : German Turkish

(in [die])[der] Hollandalı