Multilingual Turkish Dictionary Germany

HÄNDLER : German Turkish

[der] satıcı

HÄNGEBRÜCKE : German Turkish

[die] asma köprü

HÄNGEMATTE : German Turkish

[die] hamak

HÄNGEN : German Turkish

" asılı olmak, asılı durmak; asmak"

HÄNGEN AN : German Turkish

ağlı olmak

HÄNGENBLEIBEN : German Turkish

" asılı kalmak; sınıfta kalmak; hatırda kalmak"

HÄNGESCHLOß : German Turkish

[das] asma kilit

HÄNSELN : German Turkish

takılmak, makaraya almak

HÄRTE : German Turkish

" [die] sertlik; katılık"

HÄRTEN : German Turkish

" sertleştirmek; katılaştırmak; (çeliğe) su vermek"

HÄTSCHELN : German Turkish

" şımartmak, yüz vermek; okşamak"

HÄUFEN : German Turkish

yığmak, istif etmek

HÄUFIG : German Turkish

" sık sık; çoğunlukla, ekseriya"

HÄUFIGKEIT : German Turkish

[die] sıklık

HÄUPTLING : German Turkish

" [der] kabile reisi; elebaşı"

HÄUSCHEN : German Turkish

[das] küçük ev, kulübe

HÄUSER ALLER ART : German Turkish

her türlü ev

HÄUSERBLOCK : German Turkish

[der] blok evler

HÄUSERMAKLER : German Turkish

[der] emlak komisyoncusu

HÄUSLICH : German Turkish

evle ilgili, aileyle ilgili

HÄUSLICHKEIT : German Turkish

" [die] aile ocağı; aile hayatı"

HÄUTEN : German Turkish

derisini yüzmek

HÄßLICH : German Turkish

" çirkin, biçimsiz; kötü, berbat"

HÄßLICHKEIT : German Turkish

" [die] çirkinlik, biçimsizlik; kötülük, berbatlık"

HÖCHST : German Turkish

son derece