Germany
Germany
LEBENSART : German Turkish
[die] yaşam biçimi, hayat tarzı
LEBENSERWARTUNG : German Turkish
[die] ortalama yaşam süresi
LEBENSFROH : German Turkish
hayat dolu, yaşamdan zevk alan
LEBENSFÄHIG : German Turkish
yaşayabilecek durumda olan
LEBENSGEFAHR : German Turkish
[das] ölüm tehlikesi
LEBENSGEFÄHRLICH : German Turkish
" çok tehlikeli; kritik, vahim"
LEBENSHALTUNGSKOSTEN : German Turkish
geçim masrafları
LEBENSJAHR : German Turkish
[das] yaş
LEBENSLAUF : German Turkish
[der] özgeçmiş
LEBENSLUSTIG : German Turkish
neşeli, civelek
LEBENSMITTEL : German Turkish
yiyecekler, gıda maddeleri
LEBENSMITTELGESCHÄFT : German Turkish
[das] bakkal
LEBENSMÜDE : German Turkish
hayattan bezmiş, canından bezmiş
LEBENSRETTER : German Turkish
[der] cankurtaran
LEBENSSTANDARD : German Turkish
[der] yaşam standardı
LEBENSSTELLUNG : German Turkish
[die] ömür boyu kadro
LEBENSUNTERHALT : German Turkish
[der] geçim, maişet
LEBENSVERSICHERUNG : German Turkish
[die] yaşam sigortası, hayat sigortası
LEBENSWANDEL : German Turkish
[der] (ahlaki açıdan) yaşam biçimi
LEBENSWEISE : German Turkish
[die] yaşayış, yaşam tarzı
LEBENSZEICHEN : German Turkish
[das] yaşam belirtisi, hayat eseri
LEBENSZEIT : German Turkish
[die] ömür, yaşam süresi
LEBER : German Turkish
[die] karaciğer
LEBERFLECK : German Turkish
" [der] vücut lekesi; ben"
LEBERTRAN : German Turkish
[der] balıkyağı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani