Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
VERKÜMMERN : German Turkish

" körelmek; (bitki) yanmak, sararıp solmak"

VERKÜNDEN : German Turkish

" bildirmek, haber vermek; duyurmak, ilan etmek"

VERKÜRZEN : German Turkish

" kısaltmak; azaltmak, eksiltmek"

VERKÜRZUNG : German Turkish

" [die] kısaltma; kısalma"

VERLADEN : German Turkish

yüklemek

VERLAG : German Turkish

[der] yayınevi

VERLANGEN : German Turkish

[das] istek, arzu, talep

VERLANGEN : German Turkish

istemek, talep etmek

VERLANGSAMEN : German Turkish

yavaşlatmak, ağırlaştırmak

VERLASSEN : German Turkish

" bırakmak, ayrılmak, terk etmek; evden çıkmak; yarıda bırakmak"

VERLASSENHEIT : German Turkish

" [die] ıssızlık, tenhalık; yalnızlık, kimsesizlik"

VERLAUF : German Turkish

" [der] gidiş, gelişme, seyir, cereyan; (zaman) geçiş"

VERLAUFEN : German Turkish

" (zaman) geçip gitmek; gelişmek, cereyan etmek"

VERLAUTEN : German Turkish

yayılmak, duyulmak

VERLAß : German Turkish

[der] güven, itimat

VERLEBT : German Turkish

itkin, tükenmiş

VERLEGEN : German Turkish

sıkılgan, utangaç, mahcup

VERLEGENHEIT : German Turkish

" [die] sıkılganlık, utangaçlık, mahcubiyet; kötü durum, sıkıntı"

VERLEGER : German Turkish

[der] yayımcı

VERLEIH : German Turkish

[der] kiralık veren kurum

VERLEIHEN : German Turkish

" ödünç vermek; (rütbe/madalya vb.) vermek, tevcih etmek, bahşetmek"

VERLEIHUNG : German Turkish

" [die] ödünç verme; verme, tevcih"

VERLEITEN : German Turkish

yoldan çıkarmak, baştan çıkarmak, ayartmak

VERLERNEN : German Turkish

(öğrendiğini) unutmak

VERLESEN : German Turkish

" yüksek sesle okumak; (bezelye vb.) ayıklamak"