Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
VERSTÖRT SEIN : German Turkish

şoke olmak

VERSTÜMMELN : German Turkish

" sakatlamak, sakat etmek; bozmak, tahrif etmek"

VERSUCH : German Turkish

[der]

VERSUCHEN : German Turkish

" denemek, tecrübe etmek; tadına bakmak; teşebbüs etmek"

VERSUCHSKANINCHEN : German Turkish

[das] kobay, deneme tahtası

VERSUCHSWEISE : German Turkish

denemek amacıyla

VERSUCHUNG : German Turkish

[die] ayartma, baştan çıkarma

VERSUNKEN : German Turkish

atık, batmış

VERSUNKEN SEIN IN : German Turkish

dalmak, kendini kaptırmak

VERSÄUMEN : German Turkish

" (treni/fırsatı) kaçırmak; savsaklamak, ihmal etmek"

VERSÄUMNIS : German Turkish

" [die] savsaklama, ihmal; gıyap, yokluk"

VERSÖHNEN : German Turkish

arıştırmak, uzlaştırmak

VERSÖHNUNG : German Turkish

[die] barışma, uzlaşma

VERSÜßEN : German Turkish

tatlılaştırmak

VERTAGEN : German Turkish

sonraya bırakmak, ertelemek

VERTAGUNG : German Turkish

[die] erteleme, tehir

VERTAUSCHEN : German Turkish

değiştirmek, değiş tokuş etmek

VERTEIDIGEN : German Turkish

" savunmak, müdafaa etmek; korumak, himaye etmek"

VERTEIDIGER : German Turkish

" [der] savunucu; avukat, dava vekili; (futbol) bek"

VERTEIDIGUNG : German Turkish

" [die] savunma, müdafaa; defans; avukat"

VERTEILEN : German Turkish

" dağıtmak; paylaştırmak"

VERTEILUNG : German Turkish

" [die] dağıtma, tevzi; dağılma; paylaşım, bölüşüm"

VERTEUFELT : German Turkish

korkunç, pek, çok

VERTIEFEN : German Turkish

derinleştirmek

VERTIEFUNG : German Turkish

[die] derinlik, boşluk, çukur