Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
ZAUBERHAFT : German Turkish

üyüleyici

ZAUBERKÜNSTLER : German Turkish

[der] hokkabaz

ZAUBERN : German Turkish

" büyü yapmak; hokkabazlık etmek; harikalar yaratmak"

ZAUBERSPRUCH : German Turkish

[der] büyü sözü

ZAUDERN : German Turkish

duraksamak, tereddüt etmek

ZAUM : German Turkish

[der] gem, dizgin, at başlığı

ZAUN : German Turkish

[der] çit

ZAUNKÖNIG : German Turkish

[der] çalıkuşu

ZAUNPFAHL : German Turkish

[der] kazık

ZECHE : German Turkish

" [die] hesap; maden ocağı"

ZECKE : German Turkish

[die] sakırga, kene

ZEHE : German Turkish

" [die] ayak parmağı; sarmısak dişi"

ZEHNTE : German Turkish

onuncu

ZEHNTEL : German Turkish

[das] onda bir

ZEICHEN : German Turkish

" [das] belirti, işaret, alamet; semptom; simge, sembol; iz, eser, emare; marka; sinyal; jest, hareket; burç; noktalama imi; (haritada) lejant"

ZEICHENPAPIER : German Turkish

[das] resim kâğıdı

ZEICHENTRICKFILM : German Turkish

[der] çizgi film

ZEICHNEN : German Turkish

" çizmek; resim yapmak; işaretlemek; imzalamak"

ZEICHNER : German Turkish

[der] ressam

ZEICHNUNG : German Turkish

" [die] çizim; resim; taslak, kroki"

ZEIGEFINGER : German Turkish

[der] işaretparmağı

ZEIGEN : German Turkish

" göstermek; işaret etmek; teşhir etmek; kanıtlamak, ispatlamak; ibraz etmek; arz etmek"

ZEIGER : German Turkish

[der] gösterge, ibre, iğne

ZEILE : German Turkish

" [die] satır; sıra, dizi"