Germany
PHANEROGAMEN : German Turkish
pl. s. Blütenpflanzen
PHANTASIE : German Turkish
l. tahayyül, tasavvur, muhayyile, imgelem, hayalgücü, hayalhane, hulya
(Trugbild) hayal, görün-tü, kuruntu, evham, rüya, fantasma
(willkürliche Erfindung) asil fasli olmayan; uydurma(-syon)
mus. fantezi; reine ^ harn hayal; Es ist zwar bloße ^
. Hulya bu ya
..; sich et. in der ^ vorstellen (ausmalen) tahayyül (od. hayal) etm.; sich in
n ergehen hulyaya dal-mak ^arm kuru fikirli
bild n hayalet
produkt n hayal mahsulü °reich tahayyülü cok kuvvetli olan; romanesk ruhlu ^ren l. hayallere kapilmak
(Unsinn reden) sac-malamak
(willkürlich erfinden) uydurmak
med. hezeyan etm., sayiklamak
mus. emprovize etm.
Schlösser pl.: ^ bauen hayal kurmak; tspanyada sato kurmak
Vorstellung/hayal, tahayyül; sich in
en ergehen hayalata kapilmak; yedi kubbeli hamam kurmak
PHANTAST : German Turkish
(in/) m hayalperest, eksantrik. hayalci, vizyoner, hulyali
erei/hayalperestlik, eksantriklik, hayalät 9isch
hayali, romanesk, fantastik, fantezist, fantasmagorik
(märchenhaft) efsanevt, mucizevi
F sayani hayret; sasilacak, inanilmayacak; Er hat ihm ^ viel Geld geschenkt. Ona dehsetli bir para vermis
PHANTOM : German Turkish
n l. hayal(-et), karalti, fantom, görüntü
med. vücudun bir kisminm mulaji
PHARAO : German Turkish
m l. n. pr. Firavun
n Ka. bir kumar oyunu
PHARISÄER : German Turkish
m; 9isch fig. kabasofu, riyakär, mürai, ikiyüzlü
PHARMAKOLOGE : German Turkish
m farmakolog, farmakolojist
ie / farma- koloji °isch farmakolojik
PHARMAKOPOE : German Turkish
farmakope, kodeks, düsturüledviye
PHARMAZEUT : German Turkish
(in /) m eczaci, ispenciyar
ik / eczacilik, ispenciyariye; iläclar bilgisi ^isch ispenciyari
PHARYNX : German Turkish
m an. yutak, belüm, farenks
PHASE : German Turkish
safha, faz, merhale, devir. devre, evre
PHENOL : German Turkish
n ehem. fenol, karbol
PHILANTHROP : German Turkish
m filantrop, insaniyetperver
ie / filantropi, hayirseverlik Qisch filantropik, havirsever
PHILATELIE : German Turkish
filateli
ist m filatelist 91stisch filatelik
PHILHARMONIE : German Turkish
filarmoni ^isch filarmonik;
es Orchester filarmonik orkestra(-si);
e Konzerte pl. filarmonik konserleri
PHILIPPINEN : German Turkish
pl.n.pr. Filipin adalan; Filipinler
PHILIPPOPEL : German Turkish
n.pr. Filibe (sehri) ~ Philister m; ~haft fig. darkafali; hasis ruhlu; mahdut görüslü
PHILOLOGE : German Turkish
m;
in/lisaniyatci, filolog, filolojist
ie/lisaniyat, filoloji °isch filolojik
PHILOSOPH : German Turkish
m filozof, felsefeci, hakim
ie / felsefe, filozofi ^^eren felsefe yapmak (od. kesmek); felsefiyatia ugrasmak ^^sch felsefi, filozofik;
e Fakultät Edebiyat Fakültesi
PHIOLE : German Turkish
kücük sürahi
PHLEBITIS : German Turkish
med. verit iltihabi; filibit, flebit
PHLEGMA : German Turkish
n bdtaet. agirlik, lenfailik
tlker m, ~tisch lenfal, flegmatik (adam); miymmti
PHLEGMONE : German Turkish
med. flegmon; nesci hücrevt iltihabi
PHLOX : German Turkish
m bot. floks cicegi
PHOBIE : German Turkish
med. fobya, fobi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani