Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KESTİRİP ATMAK : Turkish Turkish

ayrıntılı düşünmeden kesin yargıya varmak

KESTİRME : Turkish Turkish

kestirmek eylemi

KESTİRME : Turkish Turkish

alışılan yolun dışında kısa yol, kese

KESTİRME : Turkish Turkish

amacı fazla uzatmadan anlatan

KESTİRME : Turkish Turkish

kısaca, özet olarak

KESTİRME : Turkish Turkish

kaynatılarak ve limon sıkarak koyulaştırılmış şeker şerbeti

KESTİRMECE : Turkish Turkish

kısa yoldan olan, kısaca olan

KESTİRMECE : Turkish Turkish

yaklaşık, °tahmini

KESTİRMEDEN : Turkish Turkish

en kısa yoldan

KESTİRMEDEN GİTMEK : Turkish Turkish

en kısa yoldan gitmek

KESTİRMEK : Turkish Turkish

kesmek eylemini yaptırmak

KESTİRMEK : Turkish Turkish

us yolu ile gerçeğe yakın bir yargıya varmak, °tahmin etmek

KESTİRMEK : Turkish Turkish

kesilmesini sağlamak, kesilmesine yol açmak

KESTİRMEK : Turkish Turkish

karar vermek

KESTİRMEK : Turkish Turkish

kısa bir süre uyumak

KET : Turkish Turkish

engel

KET VURMAK : Turkish Turkish

engel olmak, güçleştirmek

KETAL : Turkish Turkish

çirişli bir çeşit parlak bez

KETÇAP : Turkish Turkish

temel maddesi baharat katılmış domates olan ıngiliz sosu

KETE : Turkish Turkish

yağlı, mayalı ya da mayasız hamurdan yapılan, külde pişirilen çörek

KETEN : Turkish Turkish

ketengillerden, çiçekleri mavi renkte ve beş taçyapraklı, lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki (linum)

KETEN : Turkish Turkish

u bitkinin liflerinden yapılmış (dokuma vb.)

KETENCİ : Turkish Turkish

keten dokuyan ya da satan kişi

KETENCİK : Turkish Turkish

deniz yosununun ince bir cinsi (muscus arboreus)

KETENCİK : Turkish Turkish

turpgillerden, küçük sarı çiçekli, yağlı bir bitki (chamaelina sativa)