Multilingual Turkish Dictionary Turkish

KETENCİK : Turkish Turkish

u bitkiden elde edilen, sabun yapımında ve ressamlıkta kullanılan bir yağ

KETENGİLLER : Turkish Turkish

ayrı taçyapraklı ikiçeneklilerden, keten ve benzeri cinsleri içine alan bitki familyası

KETENHELVA, KETENHELVASI, -NI : Turkish Turkish

kavrulmuş şekerden yapılan, pamuk görünüşünde bir çeşit helva

KETENHELVACI : Turkish Turkish

ketenhelva yapan ya da satan kimse

KETENKUŞU, -NU : Turkish Turkish

ıspinozgillerden, güzel sesli, küçük, tarla ve çalılıklarda yaşayan bir kuş (carduelis linaria)

KETENPERE : Turkish Turkish

düzen, hile, tuzak

KETENTOHUMU, -NU : Turkish Turkish

keten bitkisinin, yağı çıkarılan ya da dövülerek hekimlikte kullanılan küçük taneleri

KETHÜDA : Turkish Turkish

zengin kimselerin ve devlet büyüklerinin buyruğunda çalışan, onların birtakım işlerini gören kimse

KETHÜDA BEY : Turkish Turkish

yeniçeri ocağında, yeniçeri ağasından sonra gelen en yüksek aşamadaki subay

KETLEME : Turkish Turkish

ket vurma, engelleme

KETLEMEK : Turkish Turkish

ket vurmak, engellemek

KETMERLEŞME : Turkish Turkish

katmerli duruma gelme

KETON : Turkish Turkish

karbonil grubuna iki alkil kökünün bağlanmasıyla türeyen bileşik

KETUM : Turkish Turkish

sır saklayan, ağzı sıkı, ağzı pek

KETUM OLMAK : Turkish Turkish

sır saklamak, ağzı sıkı olmak

KETUMİYET, -Tİ : Turkish Turkish

ketum olma durumu, açmazlık, ketumluk

KETUMLUK : Turkish Turkish

ketum olma durumu, açmazlık, °ketumiyet

KEVEN : Turkish Turkish

geven

KEVGİR : Turkish Turkish

uzun saplı, yayvan ve delikli kepçe

KEVGİR : Turkish Turkish

haşlanmış yiyeceklerin sıvılarını ya da kimi sıvıları süzmek için kullanılan, delikli, genellikle yuvarlak biçimli mutfak kabı, süzgeç

KEVSER : Turkish Turkish

cennette bulunduğuna inanılan kutsal su

KEVSER GİBİ : Turkish Turkish

(içecekler için) tatlı, lezzetli

KEYFETME : Turkish Turkish

keyfetmek eylemi

KEYFETMEK : Turkish Turkish

hoş ve eğlenceli vakit geçirmek

KEYFİ : Turkish Turkish

ısteğe bağlı olan