Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
-Kİ, -KÜ : Turkish Turkish

ad soylu sözcüklere getirilerek o adın kimle, neyle ilişkili olduğunu belirtir ve eklendiği adı sıfat ya da adıl durumuna getirir, ilgi eki

KİBAR : Turkish Turkish

davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse)

KİBAR : Turkish Turkish

şık, seçkin, değerli

KİBAR : Turkish Turkish

zengin, soylu, köklü (kimse, aile)

KİBAR : Turkish Turkish

üyükler, ulular

KİBAR : Turkish Turkish

kibara yakışacak biçimde

KİBAR DÜŞKÜNÜ : Turkish Turkish

varlığını, saygınlığını yitirmiş (kimse)

KİBAR HIRSIZ : Turkish Turkish

kibarlığı ve şıklığıyla dolandırıcılığını gizleyen kimse

KİBARCA : Turkish Turkish

kibar bir insana yakışacak biçimde

KİBARLAŞMA : Turkish Turkish

kibarlaşmak eylemi

KİBARLAŞMAK : Turkish Turkish

kibar duruma gelmek, kibarlık kazanmak

KİBARLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

kibarlaşmasını sağlamak

KİBARLIK : Turkish Turkish

kibar olma durumu, incelik

KİBARLIK : Turkish Turkish

kibar bir insana yakışacak biçimdeki söz ya da davranış

KİBARLIK BUDALASI : Turkish Turkish

kibar biri gibi görünmeye çalışırken gülünç duruma düşen kimse için kullanılır

KİBARLIK DÜŞKÜNÜ : Turkish Turkish

kibarlığa aşırı derecede önem veren

KİBARLIK ETMEK : Turkish Turkish

kibarca davranmak

KİBARLIK TASLAMAK : Turkish Turkish

kibar olmadığı halde kibar gibi görünmeye çalışmak

KİBARLIKI TUTMAK : Turkish Turkish

ir olay karşısında genel davranışları dışında incelik göstermek

KİBERNETİK : Turkish Turkish

güdümbilim, °sibernetik

KİBİR, -BRİ : Turkish Turkish

üyüklük, ululuk

KİBİR, -BRİ : Turkish Turkish

kendini büyük görme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme

KİBİR, -BRİ : Turkish Turkish

onur, gurur

KİBİRLENİŞ : Turkish Turkish

kibirlenmek eylemi ya da biçimi

KİBİRLENME : Turkish Turkish

kibirlenmek eylemi