Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KIÇINA BAKARAK ( YA DA KIÇINA BAKA BAKA) : Turkish Turkish

aşvurduğu yerden olumlu sonuç alamayarak

KIÇINA TEKMEYİ ATMAK (VURMAK YA DA YAPIŞTIRMAK) : Turkish Turkish

kovmak

KIÇINI YIRTMAK : Turkish Turkish

ağırıp çağırmak

KIÇINI YIRTMAK : Turkish Turkish

ütün gücünü kullanarak uğraşmak

KIÇTAN BACAKLI : Turkish Turkish

kısa boylu (kimse)

KIÇTAN KARA : Turkish Turkish

aştan demirleyen, kıçtan da halatlarla kıyıya bağlanan gemi

KIDEM : Turkish Turkish

ir görevde rütbece eskilik

KIDEM : Turkish Turkish

ir görevde geçirilen süre

KIDEM TAZMİNATI : Turkish Turkish

elirli süre çalıştıktan sonra ayrılan işçiye görev süresine bağlı olarak verilen para

KIDEMCE : Turkish Turkish

ir işte deneyim ve süre bakımından, kıdeme göre

KIDEMLİ : Turkish Turkish

ir işte eski ve deneyimi çok olan

KIDEMLİLİK : Turkish Turkish

kıdemli olma durumu

KIDEMSİZ : Turkish Turkish

ir işte yeni ve deneyimi az olan

KIDEMSİZLİK : Turkish Turkish

ir işte yeni, kıdemsiz olma durumu

KİFAF, KEFAF : Turkish Turkish

ancak yetecek kadar azık

KİFAFLANMAK : Turkish Turkish

elde ne varsa onunla, çok az yiyecekle karın doyurmak, çok az şeyle yetinmek

KİFAYET ETMEK : Turkish Turkish

yetmek, yeterli olmak

KİFAYET, -Tİ : Turkish Turkish

yetişir miktarda olma, yetme, kâfi gelme

KİFAYET, -Tİ : Turkish Turkish

ir işi yapabilecek yetenekte olma yeterlik, °liyakat, °iktidar

KİFAYETLİ : Turkish Turkish

yeterli

KİFAYETSİZ : Turkish Turkish

yetersiz

KİFAYETSİZLİK : Turkish Turkish

yetersizlik

KIĞ, KIĞI : Turkish Turkish

koyun, keçi ya da deve pisliği

KIĞILAMAK : Turkish Turkish

(koyun, keçi, deve) pislemek

KIH : Turkish Turkish

(çocuk dilinde) kir, kirli, pis