Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KIL : Turkish Turkish

keçi tüyü

KIL : Turkish Turkish

itkilerde görülen, genellikle silindirimsi, içi boş, çok ince uzantı

KIL : Turkish Turkish

keçi tüyünden yapılmış ya da dokunmuş olan

KIL : Turkish Turkish

görünümü, davranışı, kılığı sinire dokunulan (kimse)

KIL GİBİ : Turkish Turkish

ipince, incecik

KIL OLMAK : Turkish Turkish

çok sinirlenmek, hoşlanmamak

KIL PAYI (KALMAK) : Turkish Turkish

çok az (kalmak)

KIL TESTERE : Turkish Turkish

çok ince bir tür testere

KILAÇ : Turkish Turkish

ınce ve beyaz tüyleri olan yulafa benzeyen bir ot

KILAĞ : Turkish Turkish

üzerinde, çok ince iki çapraz kılın yer aldığı yuvarlak bir delik bulunan ve yer, gök dürbünlerini doğrultmaya yarayan disk, °retikül

KILAĞI : Turkish Turkish

taş üzerinde bilenen bir kesici aracın keskin yüzüne yapışan ve aracın iyi kesebilmesi için, yağlanmış yumuşak taşla kaldırılması gereken çok ince çelik parçaları, °zağ

KILAĞILAMA : Turkish Turkish

kılağılamak eylemi

KILAĞILAMAK : Turkish Turkish

kesici araçların kılağısını alarak keskinliğini artırmak

KILAĞILANMAK : Turkish Turkish

kesici araçların keskinliği artırılmak

KILAĞILI : Turkish Turkish

kılağılanmış, keskin duruma getirilmiş olan

KILAĞISINI ALMAK : Turkish Turkish

kesici araçları bileğitaşına ya da kayışa sürterek keskinliğini artırmak

KILAĞISIZ : Turkish Turkish

kılağılanmamış, keskin olmayan

KILAPTAN : Turkish Turkish

pirinç, bakır, kalay gibi madenlerden çekilerek gümüş ve altın yaldız vurulmuş ince metal iplik

KILAPTAN : Turkish Turkish

pamuk ipliğine sırma katılarak eğrilmiş iplik

KILAPTAN : Turkish Turkish

u tür iplikten yapılmış

KILAPTANCI : Turkish Turkish

kılaptan yapan ya da satan kimse

KILAVUZ : Turkish Turkish

genel olarak yol gösteren kimse, °rehber

KILAVUZ : Turkish Turkish

yol yöntem gösteren şey

KILAVUZ : Turkish Turkish

evlenecek olan erkek ya da kadına eş bulan kimse

KILAVUZ : Turkish Turkish

uhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse