Multilingual Turkish Dictionary Turkish

AKLI HALET : Turkish Turkish Hukuk

Akıl durumu, ussal durum

AKLI MUVAZANE : Turkish Turkish Hukuk

Akıl dengesi; zihin dengesi

AKLISELİM : Turkish Turkish Hukuk

Sağ duyu; doğruyu yanlıştan ayırma yeteneği

AKLİYYE : Turkish Turkish Hukuk

Akıl ile ilgili bulunan akıllı anlaşılan; akılcılık

AKLİYYUN : Turkish Turkish Hukuk

Olayları akıl ile araştıranlar

AKONT : Turkish Turkish Hukuk

İleride görülecek hesaba tutularak önceden yapılan ödeme

AKORT ÜCRETİ : Turkish Turkish Hukuk

Üretilen parça başına ödenen ücret

AKRAPOL : Turkish Turkish Hukuk

Yüksek şehir; eski yunan kentlerinde üstte bulunan iç kale

AKREB : Turkish Turkish Hukuk

Yakın, daha yakın; pek yakın

AKREBİ MEKNİYYAT : Turkish Turkish Hukuk

Açıkça belirtilmediği için, kast olunduğu düşünülen yakın

AKRİBA : Turkish Turkish Hukuk

Karib kelimesinin çoğulu; vakfedene yakın kimse

AKSA : Turkish Turkish Hukuk

Son, enson, uzak

AKSAL-EB : Turkish Turkish Hukuk

En uzak baba

AKSAM : Turkish Turkish Hukuk

Kısımlar, parçalar, bölümler

AKSAN : Turkish Turkish Hukuk

Belli bir ülkenin veya yerin insanlarına has ses perdesi özelliği

AKSAT : Turkish Turkish Hukuk

Paylar, hisseler, nasipler

AKSATA : Turkish Turkish Hukuk

Ahzüita; alıp verme

AKSEPTASYON : Turkish Turkish Hukuk

Kabul; yabancı ülkelerde okuyacak kimseler için o ülkeden gönderilen kabul belgesi

AKSESYON : Turkish Turkish Hukuk

Katılma, ulaşma, erişme

AKSÜLAMEL : Turkish Turkish Hukuk

Tepki, reaksiyon

AKSİDENS : Turkish Turkish Hukuk

Tesadüf, kaza, değişen

AKSİYOM : Turkish Turkish Hukuk

İsbatlanmasına gerek olmayan ve kendiliğinden ortada bulunan açık önerme; belit

AKSİYOMATİK : Turkish Turkish Hukuk

Bir kuramın isbatı için gerekli bulunan aksiyonların tümü

AKSİYONER : Turkish Turkish Hukuk

Anonim şirket ortağı; bir ortaklıkta hisse sahibi

AKTAR : Turkish Turkish Hukuk

Kokular, güzel şey, iğne, iplik, baharat gibi şeyler satan kimse