Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ALAMET : Turkish Turkish Hukuk

Belirti, iz, nişan

ALAMİNÜT : Turkish Turkish Hukuk

O dakikada; dakikalık; çarçabuk, basitçe; şipşak hazırlama

ALARGA : Turkish Turkish Hukuk

Açık deniz; engin; açıktan geçme

ALAT : Turkish Turkish Hukuk

Aletler; araçlar

ALAT VE EDEVAT : Turkish Turkish Hukuk

Araç ve gereçler

ALAT VE MALZEME : Turkish Turkish Hukuk

Araç ve gereçler

ALAT-I CARİHA : Turkish Turkish Hukuk

Yaralayıcı aletler

ALAT-I CÜRMİYE : Turkish Turkish Hukuk

Suç aletleri, suçun işlenilmesinde kullanılan aletler

ALAT-I KATIA : Turkish Turkish Hukuk

Kesici aletler

ALAT-I TENASÜL : Turkish Turkish Hukuk

Dişi ve erkeğin üretme organları

ALATURKA : Turkish Turkish Hukuk

Alafranganın aksi; türklerle ilgili; türklerin yaşamıyla alışkanlıklarıyla ilgili

ALAVEÇHİTTAHSİL : Turkish Turkish Hukuk

Geniş olarak anlatıldığı üzere

ALAİK : Turkish Turkish Hukuk

İlgililer, ilişkiler

ALBENİ : Turkish Turkish Hukuk

Çekicilik; cazibe; kendisini hemen gösteren ve başkalarına beğendiren ve onların almaları sonucunu doğuran nitelik

ALEATOİRE : Turkish Turkish Hukuk

Tesadüfe bağlı

ALEDDERECAT : Turkish Turkish Hukuk

Sırasiyla

ALEDDEVAM : Turkish Turkish Hukuk

Sürekli; devamlı olarak

ALEF : Turkish Turkish Hukuk

Hayvan yemi, yiyeceği

ALEGORİ : Turkish Turkish Hukuk

Bir durumu,, bir davranışı daha iyi anlatabilmek için simgelerle canlandırıp anlatma

ALEKSER : Turkish Turkish Hukuk

Çokluk, çoğu zaman, ekseriya, çokça

ALELFEVR : Turkish Turkish Hukuk

Birdenbire

ALELHESAP : Turkish Turkish Hukuk

Hesaplaşmak üzere, sayışılmak üzere

ALELHUSUS : Turkish Turkish Hukuk

Hele, hususiyle, en çok

ALELITLAK : Turkish Turkish Hukuk

Genel olarak, nasıl olursa olsun, rasgele, bir sınır ile bağlı olmayan