Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AKTÜEL : Turkish Turkish Hukuk

Güncel, fiili, gerçek, hazır, şimdi

AKTÜER : Turkish Turkish Hukuk

Sigorta kurumunun istatistiklere ve ihtimallere dayanan hesaplarını hazırlıyan uzmana verilen ad

AKTİONER : Turkish Turkish Hukuk

Bir anonim ortaklığın ortağı; aksiyoner

AKTİVİTE : Turkish Turkish Hukuk

Aktiflik, etkinlik

AKUT : Turkish Turkish Hukuk

Had safhada; ileri düzeyde

AKVAM : Turkish Turkish Hukuk

Kavimler, uluslar, milletler

AKİ : Turkish Turkish Hukuk

Diyet, bir cinayetten dolayı gereken diyeti vermek

AKİB : Turkish Turkish Hukuk

Ayak ökçesi; ayak arkası; bir kimsenin altsoyu

AKİBET : Turkish Turkish Hukuk

Sonuç, son

AKİDEYN : Turkish Turkish Hukuk

Sözleşmenin iki tarafı

AKİDİN : Turkish Turkish Hukuk

Akitler, sözleşenler, bağıtlaşanlar, akit yapanlar

AKİL : Turkish Turkish Hukuk

Yiyen, yiyici

AKİLE : Turkish Turkish Hukuk

İslam hukukunda bir cinayet nedeniyle, ödenmesi gereken diyeti üzerlerine alanların tümü

AKİM : Turkish Turkish Hukuk

Başarısız, sonuçsuz

AL : Turkish Turkish Hukuk

Evlat, sülale

ALA-TARİK-İL-İCMAL : Turkish Turkish Hukuk

Kısaltma yoluyla, kısaltarak, kısaca

ALABANDA : Turkish Turkish Hukuk

İç kısım; teknelerin iç yanları; gemi dümenini son haddine kadar sağa veya sola çevirmek

ALAFRANGA : Turkish Turkish Hukuk

Frenklerle ilgili, Avrupalılarla ilgili; Avrupalıların yaşayışına ve anlayışına uygun

ALAHALİHİ : Turkish Turkish Hukuk

Olduğu gibi

ALAHİLAFÜLKANUN : Turkish Turkish Hukuk

Kanun hilafına, yasaya aykırı olarak

ALAKABAHŞ : Turkish Turkish Hukuk

İlgi çeken; ilgilendirici; ilginç

ALAKÜLLİHAL : Turkish Turkish Hukuk

Olabildiğince; mümkün mertebe

ALAM : Turkish Turkish Hukuk

Elemler, acılar

ALAMANA : Turkish Turkish Hukuk

Odun kömür taşımakta veya balık avlamakta kullanılan büyük kayık

ALAMELEİNNAS : Turkish Turkish Hukuk

Herkesin içinde, herkesin gözü önünde