Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SELATİN : Turkish Turkish Hukuk

Sultanlar

SELB : Turkish Turkish Hukuk

Zorla alma, kaldırma, giderme, olumsuzlaştırma, yadsıma

SELBETMEK : Turkish Turkish Hukuk

Ortadan kaldırmak, inkar etmek

SELBİ : Turkish Turkish Hukuk

Olumsuzlukla ilgili, kaçınma, pasif

SELBİ HAREKET : Turkish Turkish Hukuk

Bir şeyi yapmamak biçimindeki hareket

SELEF : Turkish Turkish Hukuk

Kendi yerine geçilen kimse

SELEKSİYON : Turkish Turkish Hukuk

Seçim, ayıklama

SELEM : Turkish Turkish Hukuk

İleride teslim edilecek bir malın şimdiden parasının alınması yoluyla yapılan satım

SEMANTİK : Turkish Turkish Hukuk

Sözcüklerin anlam bakımından çeşitli yönlerde gelişmesini inceleyen bilim dalı

SEMEN : Turkish Turkish Hukuk

Satış parası

SEMERE : Turkish Turkish Hukuk

Bir maldan oluşan ürünler

SENDİK : Turkish Turkish Hukuk

İflas idarecisi

SENTETİK : Turkish Turkish Hukuk

Yapay

SENTEZ : Turkish Turkish Hukuk

Bir araya getirme

SENYÖR : Turkish Turkish Hukuk

Mülk sahibi; feodal

SEPTİK : Turkish Turkish Hukuk

Şüpheci; gerçeğe şüphe ila bakmak gerektiği yolundaki düşünce

SER : Turkish Turkish Hukuk

Baş; tepe; doruk

SER-A-PA : Turkish Turkish Hukuk

Baştan aşağı; bütün

SERASKER : Turkish Turkish Hukuk

Savaş bakanı

SERAĞAZ : Turkish Turkish Hukuk

Yeniden başlama

SERDAR : Turkish Turkish Hukuk

Başkomutan

SERDARI EKREM : Turkish Turkish Hukuk

Padişahın katılmadığı seferlerde ordu komutanlığı yapan sadrazama verilen ünvan

SERDARİ : Turkish Turkish Hukuk

Kumandanlık; komutanlık

SERDENGEÇTİ : Turkish Turkish Hukuk

Osmanlı ordusundaki gönüllü fedai