Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KISMAK, -AR : Turkish Turkish

(lamba için) işığını azaltmak

KISMAK, -AR : Turkish Turkish

sıkıştırmak

KISMAK, -AR : Turkish Turkish

(para, masraf vb. için) azaltmak

KISMAK, -AR : Turkish Turkish

verilen hak ve özgürlüklerin sınırını daraltmak

KISMEN : Turkish Turkish

tümüyle değil, bir bölüm olarak ya da kimi bakımdan, kimi yönden

KISMET ( YA DA KISMETİ) ÇIKMAK : Turkish Turkish

(kız, kadın için) evlenme olanağı belirmek

KISMET BEKLEMEK : Turkish Turkish

evlenmeyi, evleneceği kimseyi beklemek

KISMET KAPISI : Turkish Turkish

gelir, geçim sağlanan yer

KISMET OLMAK : Turkish Turkish

talih yardım etmek

KISMET, -Tİ : Turkish Turkish

tanrı'nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, °nasip

KISMET, -Tİ : Turkish Turkish

(kız ya da kadın için) evlenme talihi

KISMET, -Tİ : Turkish Turkish

olayların kötü sonuçlarını tevekkülle karşılama durumu: hastanız ağır ama kısmeti varsa yaşar

KISMET, -Tİ : Turkish Turkish

"şimdiden belli değil, ya olur ya olmaz" anlamında

KISMETİ AÇILMAK : Turkish Turkish

kazancı artmak, bolluğa ermek

KISMETİ AÇILMAK : Turkish Turkish

kendisiyle evlenmek isteyen biri çıkmak

KISMETİ AYAĞINA GELMEK : Turkish Turkish

eklenmeyen bir nedenle kazançlı bir durumla karşılaşmak

KISMETİ BAĞLANMAK : Turkish Turkish

istediği halde evlenememek

KISMETİNE MANİ OLMAK : Turkish Turkish

kazancına ya da evlenmesine engel olmak

KISMETİNİ BAĞLAMAK : Turkish Turkish

(büyü ile) evlenmesine engel olmak

KISMETLİ : Turkish Turkish

kısmeti iyi olan

KISMETSİZ : Turkish Turkish

kısmeti iyi olmayan

KISMİ : Turkish Turkish

ir şeyin yalnız bir bölümünü içine alan, bölümsel, tikel, °cüzi seçim

KISMİ SEÇİM : Turkish Turkish

cumhuriyet senatosu üyelerinden süresi dolanların yenilenmesi için yapılan seçim

KISMIK : Turkish Turkish

eli sıkı, cimri, pinti, °hasis

KISMIKLIK : Turkish Turkish

kısmık olma durumu