Turkish
KISITLAMAK : Turkish Turkish
önceden verilmiş olan hak ve özgürlüklerin sınırlarını daraltmak
KISITLAMAK : Turkish Turkish
irini yasal yoldan mallarını kullanmaktan yoksun bırakmak, kısıt altına almak, hacir altına almak
KISITLAMAK : Turkish Turkish
sınırlamak, daraltmak
KISITLANIŞ : Turkish Turkish
kısıtlanmak eylemi ya da biçimi
KISITLANMA : Turkish Turkish
kısıtlanmak eylemi
KISITLANMAK : Turkish Turkish
kısıtlamak eylemi yapılmak
KISITLAYICI : Turkish Turkish
kısıtlayan, kısıt altına alan
KISITLAYICI : Turkish Turkish
sınırlayan, daraltan
KISITLAYICILIK : Turkish Turkish
kısıtlayıcı olma durumu
KISITLAYIŞ : Turkish Turkish
kısıtlamak eylemi ya da biçimi
KISITLI : Turkish Turkish
kısıtlanmış, kısıt altına alınmış, °mahcur
KISITLI : Turkish Turkish
sınırlanmış
KISITLILIK : Turkish Turkish
kısıtlı olma durumu, °hacir
KİŞİZADE : Turkish Turkish
soylu
KISKA : Turkish Turkish
arpacık soğanı
KISKAÇ : Turkish Turkish
ir şeyi tutup sıkıştırmaya yarayan ataş, kerpeten, pense gibi araç
KISKAÇ : Turkish Turkish
açılıp kapanan eğreti merdiven
KISKAÇ : Turkish Turkish
öceklerde besin maddelerini parçalamaya ve kendilerini savunmaya yarayan organ: ıstakozun kıskacı
KISKAÇ : Turkish Turkish
kıskaç biçiminde olan
KISKAÇ GÖZLÜK : Turkish Turkish
kelebek gözlük
KISKAÇLAMA : Turkish Turkish
kıskaçlamak eylemi
KISKAÇLAMAK : Turkish Turkish
ir damarı, bağırsağı, organı kıskaçla sıkıştırmak
KISKAÇLI : Turkish Turkish
kıskacı olan
KISKANÇ : Turkish Turkish
kıskanma huyunda olan
KISKANÇ : Turkish Turkish
aşkalarının üstünlüğü, başarısını vb. çekemeyen, hasetçi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani