Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KISIK : Turkish Turkish

kısılmış olan: kısık, titrek lamba ışığında ders çalışıyordu

KISIK : Turkish Turkish

(ses için) boğuk, güçlükle çıkan

KISIK : Turkish Turkish

(gözkapakları için) hafifçe aralanmış, yumulmuş olan

KISIK : Turkish Turkish

ir kıvrımı keserek iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki koyak, darboğaz, °klüz

KISIKLIK : Turkish Turkish

kısık olma durumu

KİŞİLERARASI : Turkish Turkish

tüm insanları göz önüne alan

KİŞİLERARASI İLİŞKİ : Turkish Turkish

ireyler arasındaki toplumsal etkileşim ya da karşılaşma

KİŞİLEŞME : Turkish Turkish

kişileşmek eylemi

KİŞİLEŞMEK : Turkish Turkish

kişilik kazanmak

KİŞİLEŞTİRME : Turkish Turkish

cansız varlıkları ya da hayvanları insanmış gibi gösterme, canlandırma sanatı, °teşhis

KİŞİLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

kişileşmek eylemine konu olmak

KİŞİLİK : Turkish Turkish

ir kimseye özgü belirgin özellik; tinsel ve ruhsal niteliklerinin tümü, °şahsiyet

KİŞİLİK : Turkish Turkish

ınsanlara yakışacak durum ve davranış

KİŞİLİK : Turkish Turkish

ireyin toplumsal yaşamı içinde edindiği alışkanlıkların ve davranışların tümü

KİŞİLİK : Turkish Turkish

herhangi bir kişi için, herhangi bir kişiye yetecek miktarda

KİŞİLİK : Turkish Turkish

herhangi bir sayıda kişiden oluşan

KİŞİLİK : Turkish Turkish

ayram gibi önemli günlerde ya da konukların yanına çıkarken giyilen yeni giysi, yabanlık, adamlık

KİŞİLİK KAZANMAK : Turkish Turkish

ir kişinin özyapısı, kişiliği belirginleşmek

KİŞİLİKDIŞI, -NI : Turkish Turkish

kişisel olmayan, °gayrişahsi

KİŞİLİKLİ : Turkish Turkish

kişiliği olan, şahsiyetli

KİŞİLİKLİLİK : Turkish Turkish

kişilikli olma durumu

KİŞİLİKSİZ : Turkish Turkish

kişiliği olmayan, şahsiyesiz

KİŞİLİKSİZLEŞTİRİLME : Turkish Turkish

kişiliksizleştirilmek eylemi

KİŞİLİKSİZLEŞTİRİLMEK : Turkish Turkish

kişiliğini kazanması engellenerek, kişiliksiz duruma getirilmek

KİŞİLİKSİZLEŞTİRME : Turkish Turkish

kişiliksizleştirmek eylemi