Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KISKANÇLAŞMA : Turkish Turkish

kıskanç duruma gelme

KISKANÇLAŞMAK : Turkish Turkish

kıskanç duruma gelmek

KISKANÇLIK : Turkish Turkish

ir kimse bir üstünlük gösterdiğinde ya da sevilen birisinin, başkasıyla ilgilendiği kanısından kaynaklanan güceniklikle karışık acı duyma: birçok yuvanın yıkılmasında başlıca etken kıskançlıktır

KISKANÇLIK : Turkish Turkish

irinin üstünlüğünü, başarısını vb.'yi kaldıramama, haset

KISKANDIRMA : Turkish Turkish

kıskandırmak eylemi

KISKANDIRMAK : Turkish Turkish

kıskanmasına yol açmak

KISKANILMA : Turkish Turkish

kıskanılmak eylemi

KISKANILMAK : Turkish Turkish

kıskanmak eylemi yapılmak ya da kıskanmak eylemine konu olmak

KISKANIŞ : Turkish Turkish

kıskanmak eylemi ya da biçimi

KISKANMA : Turkish Turkish

kıskanmak eylemi

KISKANMAK : Turkish Turkish

sevgide ya da kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına ya da üstün durumda görünmesine dayanamamak

KISKANMAK : Turkish Turkish

herhangi bir bakımdan kendinden üstün gördüğü birinin bu üstünlüğünden acı duymak, günülemek, °haset etmek

KISKANMAK : Turkish Turkish

esirgemek, sakınmak çok görmek

KISKANMAK : Turkish Turkish

ir şeye, en küçük saygısızlık gösterilmesine bile dayanamamak

KISKANMAK : Turkish Turkish

yerinde olmayı istemek, imrenmek

KISKI : Turkish Turkish

türlü ereklerle iki şeyin arasına sokuşturulan, kıstırılan parça, kama, takoz

KIŞKIRTI : Turkish Turkish

kışkırtmak eylemi, °tahrikât

KIŞKIRTICI : Turkish Turkish

kışkırtmak eylemini yapan, °muharrik

KIŞKIRTICI : Turkish Turkish

kışkırtma yapan, °provokatör

KIŞKIRTICI AJAN : Turkish Turkish

insanları, kimi suçları işlemeye sürüklemekle görevli kimse

KIŞKIRTICILIK : Turkish Turkish

kışkırtıcı olma durumu

KIŞKIRTICILIK : Turkish Turkish

kışkırtıcı ajana özgü davranış

KIŞKIRTILMA : Turkish Turkish

kışkırtılmak eylemi

KIŞKIRTILMAK : Turkish Turkish

kışkırtmak eylemi yapılmak

KIŞKIRTMA : Turkish Turkish

kışkırtmak eylemi, °tahrik, °tahrikât