Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KIZMAK, -AR : Turkish Turkish

öfkelenmek, sinirlenmek

KIZMAK, -AR : Turkish Turkish

(at, eşek gibi hayvanlar için) çiftleşmek istemek, kösnümek

KIZMAK, -AR : Turkish Turkish

(dişi kuşlar için) zamanı gelip kuluçkaya yatma isteği göstermek

KIZMEMESİ, -Nİ : Turkish Turkish

altıntop, °greyfrut

KIZMEMESİ, -Nİ : Turkish Turkish

ir tür şeftali

KLAKSON : Turkish Turkish

korna

KLAKSON ÇALMAK : Turkish Turkish

korna çalmak

KLAPA : Turkish Turkish

yakanın göğüse doğru inen devrik bölümü

KLAPE : Turkish Turkish

ir pompa, körük, motor ya da kimi müzik araçlarında bir akışkanın geçmesini sağlamak ya da engellemek üzere açılıp kapanan supap

KLARNET, -Tİ : Turkish Turkish

tahtadan, metal perdeli, orkestrada önemli yeri olan bir üflemeli çalgı

KLARNETÇİ : Turkish Turkish

klarnet çalan kimse

KLAS : Turkish Turkish

sınıf

KLAS : Turkish Turkish

üstün nitelikli üstün yetenekli

KLASİK : Turkish Turkish

eski yunan ve roma çağı dili ve sanatıyla ilgili olan

KLASİK : Turkish Turkish

xvii. yüzyıl fransız dili, sanatı ve yazarlarıyla ilgili olan

KLASİK : Turkish Turkish

üzerinden çok zaman geçtiği halde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen (yapıt ya da sanatçı)

KLASİK : Turkish Turkish

sanatta kuralcı

KLASİK : Turkish Turkish

alışılmış olan, yenilik getirmeyen, geleneksel

KLASİK : Turkish Turkish

eski yunan, roma ya da xvii. yüzyıl fransız sanatıyla ilgili sanatçı ya da yapıt

KLASİK BATI MÜZİĞİ : Turkish Turkish

atıya özgü, sanat değeri taşıyan müzik türü

KLASİK MÜZİK : Turkish Turkish

sanatsal değeri olan müzik

KLASİKÇİLİK : Turkish Turkish

xvii. yüzyılda fransa'da görülen eğilim ve kuramların tümü

KLASİKÇİLİK : Turkish Turkish

u öğretiyi temel alan yazın ve sanat ürünlerinin tümü

KLASİKÇİLİK : Turkish Turkish

oranların uyumuna, düzenlerin dengeli ve tutarlı olmasına, gösteriş ve abartıdan kaçınmaya dayanan sanat yönelimi