Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KÖKTENCİLİK : Turkish Turkish

kurulu düzenin temellerine yönelik toplumsal ve ekonomik değiştirmelerden yana olan tutum ya da öğreti, °radikalizm

KÖKTENDİNCİ : Turkish Turkish

köktendincilik yanlısı

KÖKTENDİNCİ : Turkish Turkish

köktendincilikle ilgili, °fundamentalist

KÖKTENDİNCİLİK : Turkish Turkish

ilimsel, tarihsel hiçbir gerçeği, hiçbir yorumu benimsemeyen, evrim kuramını reddeden görüş, °fundamentalizm

KÖKTEŞ : Turkish Turkish

aynı kökten gelen çeşitli yapı ve görevdeki sözcükler

KÖKTEŞ TÜMLEÇ : Turkish Turkish

eylemle aynı kökten olan tümleç

KÖKTEŞLİK : Turkish Turkish

kökteş olma durumu

KOKTEYL : Turkish Turkish

türlü alkollü, alkolsüz içeceklerin karıştırılmasıyla hazırlanan içki

KOKTEYL : Turkish Turkish

ıçkili toplantı

KÖKTÜRKÇE : Turkish Turkish

göktürkçe

KOKU : Turkish Turkish

nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duyu

KOKU : Turkish Turkish

güzel kokmak için sürülen esans, parfüm

KOKU : Turkish Turkish

elirti, im

KÖKÜ KAZINMAK : Turkish Turkish

ir daha ortaya çıkamayacak biçimde yok edilmek

KOKUCU : Turkish Turkish

koku satan kimse

KOKULANDIRICI : Turkish Turkish

gaz kaçağını saptamak ve fark ettirmek amacıyla kokusuz gaza kötü koku vermek için katılan ürün

KOKULANDIRILMA : Turkish Turkish

kokulandırılmak eylemi

KOKULANDIRILMAK : Turkish Turkish

ıçine koku verici bir madde katılarak kokulu bir duruma getirilmek

KOKULANDIRMA : Turkish Turkish

kokulandırmak eylemi

KOKULANDIRMA : Turkish Turkish

özel bir koku vermek için bir ürünü kokulu bir madde katarak arıtma işlemi

KOKULANDIRMAK : Turkish Turkish

özel bir koku kazandırmak

KOKULU : Turkish Turkish

kokusu olan

KOKULU : Turkish Turkish

güzel kokan

KOKULU ÇAYIR OTU : Turkish Turkish

uğdaygillerden, çayırlarda yetişen, hayvanlar için iyi bir yem olan ıtırlı bitki (anthoxanthum odoratun)

KÖKÜNE KİBRİT SUYU : Turkish Turkish

yerin dibine batsın! "ölsün, kahrolsun!" anlamlarında ilenme sözü