Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KOLTUKÇULUK : Turkish Turkish

yüze karşı övmeyi huy edinme

KOLTUKLAMA : Turkish Turkish

koltuklamak eylemi

KOLTUKLAMA : Turkish Turkish

yaranmak için birine söylenilen övücü söz, °kompliman

KOLTUKLAMAK : Turkish Turkish

koltuğu altına almak, koltuğunun altında taşımak

KOLTUKLAMAK : Turkish Turkish

koltuğuna girmek

KOLTUKLAMAK : Turkish Turkish

kıvanç verecek biçimde övmek, koltuklarını kabartacak sözler söylemek, pohpohlamak

KOLTUKLANMAK : Turkish Turkish

övücü sözlerle koltukları kabartılmak, pohpohlanmak

KOLTUKLARI KABARMAK : Turkish Turkish

kendine ya da yakınlarına yapılan övgüden kıvanç duymak

KOLTUKLU : Turkish Turkish

kol dayayacak yeri olan

KOLTUKLUK : Turkish Turkish

terden, giysinin lekelenmemesi için koltuk altına içten dikilen parça, °subra

KOLTUKLUK : Turkish Turkish

koltuk yapmaya ve kaplamaya elverişli olan (kumaş vb.)

KOLTUKTA OLMAK : Turkish Turkish

aşkasının konuğu olup, kendi masraf etmemek

KOLTUKU DOLDURMAK : Turkish Turkish

aldığı görevi tam olarak başarabilecek yetenekte olmak

KOLTUKUNA GİRMEK ( YA DA KOLTUKUNUN ALTINA SIĞINMAK) : Turkish Turkish

irinin koruyuculuğuna sığınmak

KOLU KANADI KIRILMAK : Turkish Turkish

ir şey yapamayacak duruma gelmek, çaresiz kalmak

KOLU UZUN : Turkish Turkish

gücü yeter, sözü geçer

KÖLÜK : Turkish Turkish

oynuzlu olması gerekirken boynuzsuz, kısa ya da kırık boynuzlu hayvan

KOLUNA KUVVET : Turkish Turkish

iş yapan bir kimseye, isteklendirmek için söylenir

KOLYE : Turkish Turkish

gerdanlık

KOLYOZ : Turkish Turkish

uskumrugillerden uzunluğu
35 cm. olan, akdeniz ve karadeniz'de yaşayan bir balık türü (scomber colias)

KOLZA : Turkish Turkish

turpgillerden, yağlı tohumlu mevsimlik bitki; tohumlarından elde edilen yağ, yapay kauçuk yapımında kullanılır (brassica napus)

KOMA : Turkish Turkish

kimi hastalıklar sırasında görülen anlama, duyma ve devinmenin tümüyle ya da az çok yitimiyle beliren derin dalgınlık durumu

KOMA : Turkish Turkish

eski yunanlılarda, eşit olmayan iki ses arasında kulakla seçilebilecek en küçük aralık

KOMADAN ÇIKMAK : Turkish Turkish

komaya giren hasta bu durumdan kurtulmak, ölümden dönmek

KOMALIK : Turkish Turkish

koma durumuna gelmiş