Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KOLOKYUM : Turkish Turkish

ilimsel bir durumu, konumu ya da siyasal, ekonomik, diplomatik sorunları tartışmak için yapılan akademik tartışma, konuşu

KOLOKYUM : Turkish Turkish

doçentlik sınavı

KOLOMBİYUM : Turkish Turkish

niyobyum

KOLON : Turkish Turkish

sütun

KOLON : Turkish Turkish

katlardaki döşemleri birbirlerine bağlayan düşey boru

KOLON : Turkish Turkish

kalınbağırsağın gödenden önceki bölümü

KOLONİ : Turkish Turkish

sömürge, °müstemleke

KOLONİ : Turkish Turkish

göçmen topluluğu ya da bu topluluğun yerleştiği yer

KOLONİ : Turkish Turkish

ir ülkede bulunan yabancılar topluluğu

KOLONİ : Turkish Turkish

irlik durumunda yaşayan aynı türden organizmaların oluşturduğu topluluk

KOLONYA : Turkish Turkish

hafif kokulu tuvalet ispirtosu

KOLONYAL : Turkish Turkish

sıcağı geçirmeyen, içi mantarlı bir tür şapka

KOLONYALAMA : Turkish Turkish

kolonyalamak eylemi

KOLONYALAMAK : Turkish Turkish

kolonya sürmek

KOLONYALANMA : Turkish Turkish

kolonyalanmak eylemi

KOLONYALANMAK : Turkish Turkish

kolonya sürmek ya da sürünmek

KOLONYALI : Turkish Turkish

kolonyalanmış, kolonya sürmüş

KOLORDU : Turkish Turkish

değişik sayıda tümen ve savaş destek birliklerinden kurulu büyük birlik

KOLORİDYE : Turkish Turkish

kolyoz balığının küçüğü

KOLORİMETRE : Turkish Turkish

enkölçer

KOLORİMETRİ : Turkish Turkish

enkölçme

KOLOSKOP, KOLONOSKOP : Turkish Turkish

kalınbağırsağı denetlemeye yarayan endeskop

KOLOSKOPİ : Turkish Turkish

kalınbağırsağın içini koloskop aracılığla görerek denetleme

KOLOSTRUM : Turkish Turkish

gebe kadının ya da memeli hayvanların meme salgısı

KOLSUAYAKLILAR : Turkish Turkish

erginken genellikle bir yere tutunarak yaşayan ve gövdeleri ikiçenetli kabuk içinde olan deniz hayvanları