Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MADENCİ : Turkish Turkish

maden işleten kimse

MADENCİ : Turkish Turkish

maden ocaklarında çalışan işçi

MADENCİLİK : Turkish Turkish

yeraltındaki madenlerin araştırılması, çıkarılması ve işletilmesiyle ilgili uygulayım ve yöntemlerin tümü

MADENCİLİK : Turkish Turkish

madencinin yaptığı iş

MADENİ : Turkish Turkish

madensel: madeni para

MADENKIRMIZ : Turkish Turkish

antimon bileşimlerinden al renkte bir madde

MADENKÖMÜRÜ, -NÜ : Turkish Turkish

taşkömürü

MADENLENME : Turkish Turkish

yeraltı sularının yer katmanlarından geçerken eriyen madensel öğeler edinmesi

MADENLİ : Turkish Turkish

ıçinde maden olan

MADENSEL : Turkish Turkish

madenle ilgili ya da madene özgü olan, °madeni, °metalik

MADENSEL : Turkish Turkish

madenden yapılmış

MADENSİ : Turkish Turkish

maden gibi olan

MADENSİ : Turkish Turkish

metalsi

MADENSİZLEŞME : Turkish Turkish

dokuların içerdiği madensel öğelerin fazlasının vücuttan dışkı, idrar ve terle atılması

MADENSUYU, -NU : Turkish Turkish

ıçinde, erimiş mineraller bulunan ve kimi hastalıkların sağaltımında kullanılan kaynak suyu

MADENYÜNÜ, -NÜ : Turkish Turkish

yalıtkan olarak kullanılan bir madde

MADER : Turkish Turkish

ana, anne

MADERŞAHİ : Turkish Turkish

anaerkil, °matriarkal

MADERŞAHİLİK : Turkish Turkish

anaerki

MADİK : Turkish Turkish

miskete,fiske vurarak oynanan zıpzıp oyunu

MADİK : Turkish Turkish

dolap, °hile

MADİK ATMAK (ETMEK YA DA OYNAMAK) : Turkish Turkish

dolap çevirmek, hile yapmak

MADİKÇİ : Turkish Turkish

hile yapan, hileci (kimse)

MADIMAK : Turkish Turkish

ılkbaharda kırlarda yetişen, ufak yeşil yapraklı, yenilebilen bir kır bitkisi

MADRABAZ : Turkish Turkish

hayvan, balık, sebze, meyve gibi yiyecekleri, yerinden getirterek toptan satan kimse