Turkish
Turkish
MAHARET, -Tİ : Turkish Turkish
ış görmede beceriklilik, uzluk, beceri, ustalık
MAHARETLİ : Turkish Turkish
eli işe yatkın, becerikli, usta
MAHARETSİZ : Turkish Turkish
eli işe yatkın olmayan, beceriksiz
MAHARETSİZLİK : Turkish Turkish
maharetsiz olma durumu
MAHCUBİYET, -Tİ : Turkish Turkish
utangaçlık, sıkılganlık
MAHCUP : Turkish Turkish
utangaç, sıkılgan
MAHCUP ETMEK : Turkish Turkish
utandırmak
MAHCUP OLMAK : Turkish Turkish
utanmak
MAHCUPLUK : Turkish Turkish
mahcup olma durumu, utangaçlık
MAHCUR : Turkish Turkish
kısıtlı
MAHCUZ : Turkish Turkish
hacizaltına alınmış, °hacizli
MAHDUM : Turkish Turkish
erkek evlat, oğul
MAHDUT : Turkish Turkish
çevrilmiş, sınırlanmış
MAHDUT : Turkish Turkish
sayısı belli olan, sayılı, az
MAHFAZA : Turkish Turkish
koruncak
MAHFAZALI : Turkish Turkish
mahfazası olan
MAHFAZALI : Turkish Turkish
korunan, °mahfuz
MAHFE : Turkish Turkish
deve, fil gibi hayvanların sırtına konulan, üzerine oturmaya yarayan sepet
MAHFEL : Turkish Turkish
askeri gazino, orduevi
MAHFİL : Turkish Turkish
toplantı yeri
MAHFİL : Turkish Turkish
toplanmış kimseler
MAHFİL : Turkish Turkish
camilerde parmaklıkla ayrılmış yüksek yer
MAHFUZ : Turkish Turkish
saklanmış, korunmuş, korunan, saklı
MAHFUZEN : Turkish Turkish
gözaltında olarak
MAHİR : Turkish Turkish
ecerikli, usta
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani