Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MAHMURLAŞMAK : Turkish Turkish

mahmur bir duruma gelmek

MAHMURLUK : Turkish Turkish

ıçki içmiş bir kimsenin duyduğu baş ağrısı ve sersemlik, ayıltı

MAHMURLUK : Turkish Turkish

uykudan sonra duyulan ağırlık ve sersemlik

MAHMUZ : Turkish Turkish

çizmenin ya da potinin arkasına takılan ve binek hayvanını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir ya da çelik parça

MAHMUZ : Turkish Turkish

tavukgillerin ve kimi kuşların ayakları ardında bulunan, boynuz yapısındaki sivri uzantı

MAHMUZ : Turkish Turkish

eski tür savaş gemilerinde su kesimi altında, ileriye doğru uzanan, karşısındaki gemiyi batırabilen uzantı

MAHMUZ : Turkish Turkish

köprü ayaklarında, basıncı azaltmak için suyun geldiği ve gittiği yanlardaki çıkıntı

MAHMUZCUK : Turkish Turkish

küçük mahmuz

MAHMUZLAMA : Turkish Turkish

mahmuzlamak eylemi

MAHMUZLAMAK : Turkish Turkish

mahmuzla dürtmek

MAHMUZLANIŞ : Turkish Turkish

mahmuzlanmak eylemi ya da biçimi

MAHMUZLANMA : Turkish Turkish

mahmuzlanmak eylemi

MAHMUZLANMAK : Turkish Turkish

mahmuzlamak eylemine konu olmak ya da mahmuzlamak eylemi yapılmak

MAHMUZLAYIŞ : Turkish Turkish

mahmuzlamak eylemi ya da biçimi

MAHPUS : Turkish Turkish

kapatılmış, hapsedilmiş (kimse)

MAHPUS : Turkish Turkish

cezaevi, haspishane, mapushane

MAHPUS : Turkish Turkish

ir çeşit tavla oyunu

MAHPUSHANE : Turkish Turkish

cezaevi, °hapishane

MAHPUSLUK : Turkish Turkish

mahpus olma durumu

MAHPUSLUK : Turkish Turkish

mahpus olma süresi

MAHRA : Turkish Turkish

üzüm taşımaya yarar tahta kap

MAHRAMA : Turkish Turkish

kimi bölgelerde kadınların sokağa çıkarken manto üstüne örtündükleri işlemeli geniş örtü

MAHREÇ : Turkish Turkish

çıkış yeri, çıkak

MAHREÇ : Turkish Turkish

oğumlanma noktası

MAHREÇ : Turkish Turkish

payda