Turkish
Turkish
MAHİRANE : Turkish Turkish
ecerikli bir biçimde, becerikli olarak, ustaca
MAHIV, -HVI : Turkish Turkish
yok etme, yok olma
MAHİYE : Turkish Turkish
aylık
MAHİYE : Turkish Turkish
aylık olarak
MAHİYET, -Tİ : Turkish Turkish
nitelik
MAHİYET, -Tİ : Turkish Turkish
ir şeyin görünmeyen özelliği, içyüz
MAHKEME : Turkish Turkish
ir yargıç ya da kimi zaman savcı ve yargıçlardan oiuşan bir kurulun, yargı görevini yerine getirdikleri yargı yeri
MAHKEME : Turkish Turkish
dava, duruşma
MAHKEME KAPISI : Turkish Turkish
mahkeme
MAHKEMELİ : Turkish Turkish
mahkemeye düşmüş, °davalı
MAHKEMELİK : Turkish Turkish
mahkemede yargılanması, çözümlenmesi gereken
MAHKEMELİK OLMAK : Turkish Turkish
mahkemeye düşmek
MAHKEMEYE DÜŞMEK : Turkish Turkish
davacı ya da davalı olmak
MAHKÛK, -KÜ : Turkish Turkish
kazılmış, hakkedilmiş
MAHKÛKAT, -TI : Turkish Turkish
hakkedilmiş şeyler
MAHKÛM : Turkish Turkish
hüküm giymiş, hükümlü
MAHKÛM : Turkish Turkish
zorunda olan, °mecbur
MAHKÛM : Turkish Turkish
kötü bir sonuca varması kaçanılmaz olan
MAHKÛM : Turkish Turkish
hüküm giymiş kimse
MAHKÛM ETMEK : Turkish Turkish
hüküm giydirmek
MAHKÛM ETMEK : Turkish Turkish
kötü bir duruma sürüklemek
MAHKÛM ETMEK : Turkish Turkish
mecbur etmek
MAHKÛM OLMAK : Turkish Turkish
hüküm giymek
MAHKÛM OLMAK : Turkish Turkish
kötü bir duruma düşmek
MAHKÛM OLMAK : Turkish Turkish
mecbur olmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani