Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MAHVOLMAK : Turkish Turkish

oşa gitmek, °heba olmak

MAHYA : Turkish Turkish

amazan gecelerinde, camilerde iki minare arasına gerilen ipler üzerine kandil ya da elektrik ampulleriyle yazılan yazı ya da yapılan resim

MAHYA : Turkish Turkish

çatılarda iki eğik yüzeyin birleştiği bölüm

MAHYA KİREMİDİ : Turkish Turkish

mahyayı örtmek için dizilen, uzunca ve oluk biçimindeki kiremit

MAHYACI : Turkish Turkish

mahya1 yapan kimse

MAHYACI : Turkish Turkish

kiremit aktarıcısı

MAHYACILIK : Turkish Turkish

mahyacının işi

MAHYALIK : Turkish Turkish

ir çatının köşelerini örten kurşun levha

MAHZAR : Turkish Turkish

yüksek orunlu bir kimsenin yanı, huzuru

MAHZAR : Turkish Turkish

yüksek bir oruna sunulmak için yazılan çok imzalı dilekçe

MAHZAR : Turkish Turkish

mahkeme sicil defteri

MAHZEN : Turkish Turkish

yapılarda yeraltı deposu

MAHZUN : Turkish Turkish

üzgün, üzüntülü

MAHZUN ETMEK : Turkish Turkish

üzüntü vermek

MAHZUN OLMAK : Turkish Turkish

üzgün durumda olmak, boynu bükülmek

MAHZUNLAŞMAK : Turkish Turkish

mahsun duruma gelmek

MAHZUNLUK : Turkish Turkish

mahzun olma durumu

MAHZUR : Turkish Turkish

sakınca

MAHZUR : Turkish Turkish

engel

MAHZUR GÖRMEK : Turkish Turkish

sakıncalı bulmak

MAHZURLU : Turkish Turkish

sakıncalı

MAİ : Turkish Turkish

mavi

MAİL : Turkish Turkish

eğilimi olan

MAİL : Turkish Turkish

eğilmiş olan, eğik, eğinik, yalman

MAİL : Turkish Turkish

enzeyen, andıran