Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MAKASÇI : Turkish Turkish

makas yapan ya da satan kimse

MAKASÇI : Turkish Turkish

demiryollarında makasları açıp kapayarak trenlere yol veren görevli

MAKASÇILIK : Turkish Turkish

makasçının görevi

MAKASÇILIK : Turkish Turkish

(basında) başka gazetelerdeki haberleri kesip olduğu gibi aktarma işi

MAKASLAMA : Turkish Turkish

makaslamak eylemi

MAKASLAMA : Turkish Turkish

çaprazlama

MAKASLAMA : Turkish Turkish

futbolda sırtı kaleye dönük futbolcunun makas konumuna getirerek topu yere değdirmeden sektirmesi, °°röveşata

MAKASLAMAK : Turkish Turkish

makasla kesmek

MAKASLAMAK : Turkish Turkish

(yazı, film vb. için) sansür amacıyla kısaltmak, kesmek

MAKASLAMAK : Turkish Turkish

makas almak

MAKASLANMA : Turkish Turkish

makaslanmak eylemi

MAKASLANMAK : Turkish Turkish

makaslamak eylemine konu olmak

MAKASLANMAK : Turkish Turkish

(yazı, film vb. için) sansür amacıyla kesilmek

MAKASLI : Turkish Turkish

makası olan

MAKASLIBÖCEK : Turkish Turkish

kınkanatlılardan, başı ve makasları iri bir böcek, bağkesen (lucanius)

MAKASTAR : Turkish Turkish

kumaş biçen, prova yapan, parçaları patrona göre ayarlayan, iş dağıtımını yapan usta

MAKASTAR : Turkish Turkish

demiryollarında makasları açıp kapayarak trenlere yol veren görevli, makasçı

MAKASTARLIK : Turkish Turkish

makastarın işi

MAKAT, -TI : Turkish Turkish

kıç

MAKAT, -TI : Turkish Turkish

anüs, dışkılık, °şerç

MAKAT, -TI : Turkish Turkish

minderli alçak sedir

MAKAT, -TI : Turkish Turkish

minder yüzü, minderin üzerine yayılan kumaş

MAKBER : Turkish Turkish

gömüt, sin, °°metfen, °kabir, °mezar

MAKBUL OLMAK : Turkish Turkish

eğenilmek

MAKBUL, -LÜ : Turkish Turkish

kabul edilen