Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MİNİ : Turkish Turkish

küçük

MİNİ ETEK : Turkish Turkish

dizkapağından yukarıda, çeşitli kısalıkta etek

MİNİBÜS : Turkish Turkish

on, on iki kişilik küçük otobüs

MİNİBÜSÇÜ : Turkish Turkish

minibüsü olan ya da işleten kimse

MİNİBÜSÇÜLÜK : Turkish Turkish

minibüs işletme işi

MİNİCİK : Turkish Turkish

çok küçük

MİNİK : Turkish Turkish

küçük ve sevimli

MİNİMAL : Turkish Turkish

minimum

MİNİMETRE : Turkish Turkish

silindir biçimindeki nesnelerin iç çaplarını denetlemekte kullanılan ölçü aygıtı

MİNİMİNİ : Turkish Turkish

küçücük

MİNİMUM : Turkish Turkish

ir şey için gerekli en küçük (derece, nicelik)

MİNİMUM : Turkish Turkish

değişken bir niceliğin inebildiği en alt basamak, °asgari, °minimal

MİNKALE : Turkish Turkish

ıletki

MİNNACIK : Turkish Turkish

çok küçük olan, minimini

MİNNET ALTINDA KALMAMAK : Turkish Turkish

irinin iyiliğine karşı kendini borçlu durumdan kurtarmak için, karşılık olarak bir iyilikte bulunmak

MİNNET DUYMAK : Turkish Turkish

irinin iyiliğine karşı kendini ona borçlu saymak

MİNNET ETMEK : Turkish Turkish

oyun eğip yalvarmak

MİNNET, -Tİ : Turkish Turkish

yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu

MİNNET, -Tİ : Turkish Turkish

ir iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma

MİNNETTAR : Turkish Turkish

ir kimseden gördüğü iyiliğe karşı teşekkür borcu olan, gönül borçlusu

MİNNETTAR KALMAK : Turkish Turkish

irinden görülen iyiliğe karşı içinde teşekkür duygusu beslemek

MİNNETTARLIK : Turkish Turkish

minnettar olma durumu, °şükran

MİNNOŞ : Turkish Turkish

küçük ve sevimli kimselere ya da hayvanlara söylenen seslenme sözü

MİNÖR : Turkish Turkish

daha küçük

MİNÖR : Turkish Turkish

ir makam, bir akort, bir gam, bir aralık özelliği olan