Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MIRIN KIRIN ETMEK : Turkish Turkish

ir isteği kabul etmemek için sözde nedenler ileri sürmek, nazlanmak

MIRLAMAK : Turkish Turkish

(kedi) mırıltı biçiminde ses çıkarmak

MİRLİVA : Turkish Turkish

tuğgeneral

MIRNAV : Turkish Turkish

miyavlama sesi

MIRNAV : Turkish Turkish

(çocuk dilinde) kedi

MİRZA : Turkish Turkish

kimi türk topluluklarında ve ıran'da kullanılan bir soyluluk sanı

MİS : Turkish Turkish

(arapça misk'ten) güzel kokulu olan şey

MİS : Turkish Turkish

ıngilizcede evlenmemiş kadınlar için kullanılan san

MIŞ MIŞ : Turkish Turkish

kayısı ya da zerdali

MİS GİBİ : Turkish Turkish

temiz ve güzel kokulu

MİS GİBİ : Turkish Turkish

çok iyi, usta; elverişli

MİS GİBİ : Turkish Turkish

pekâlâ, elbette: karnemin nesi var mis gibi karne işte

MİS SABUNU : Turkish Turkish

güzel kokulu sabun

MİSAFİR : Turkish Turkish

konuk

MİSAFİR : Turkish Turkish

gözün saydam tabakasında herhangi bir nedenle oluşan beyaz leke

MİSAFİR AĞIRLAMAK : Turkish Turkish

konuğa gerekli ilgiyi göstermek, ikramda bulunmak

MİSAFİR GİBİ : Turkish Turkish

ulunduğu yerde tedirginlik içinde olan, rahat olamayan

MİSAFİR GİBİ OTURMAK : Turkish Turkish

ulunduğu yerden her an ayrılacakmış gibi oturan kimseler için söylenir

MİSAFİR ODASI ( YA DA SALONU) : Turkish Turkish

evlerde konukların alındığı oda

MİSAFİRHANE : Turkish Turkish

yolcuların konakladıkları han, kervansaray vb

MİSAFİRHANE : Turkish Turkish

konukevi

MİSAFİRLİK : Turkish Turkish

konukluk

MİSAFİRPERVER : Turkish Turkish

konuksever

MİSAFİRPERVERLİK : Turkish Turkish

konukseverlik

MİSAK, -KI : Turkish Turkish

sözleşme, antlaşma, bağlaşma