Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MİSAL,-Lİ : Turkish Turkish

örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek

MİSAL,-Lİ : Turkish Turkish

enzer, eş, gibi

MISDAK, -KI : Turkish Turkish

ir şeyin doğru olduğunu kanıtlayan şey, ölçüt

MİSEL : Turkish Turkish

koloit iyonlarında molekül yığılmasından oluşan ve yalnız başına koloidin bütün niteliğini taşıdığı kabul edilen bölüm

MIŞIL MIŞIL : Turkish Turkish

ahat, sessiz ve derin soluk alarak

MİSİL, -SLİ : Turkish Turkish

eş, benzer

MİSİL, -SLİ : Turkish Turkish

miktar

MİSİL, -SLİ : Turkish Turkish

kat

MİSİLİ MENENDİ YOK : Turkish Turkish

enzeri, eşi yok

MİSİLLEME : Turkish Turkish

(kötü bir davranışı) dengiyle karşılama

MİSİNA : Turkish Turkish

yapay ve bireşimli hammadde ile tek kat çekilmiş, değişik kalınlıkta iplik

MİSİNA : Turkish Turkish

alıkçıların olta ipi olarak kullandıkları kıl ya da naylondan iplik

MISIR : Turkish Turkish

uğdaygillerden, gövdesi kalın, yaprakları büyük, boyu yaklaşık iki metre olabilen, erkek çiçekleri tepede salkım durumunda, dişi çiçekleri yaprakla gövde arasında koçan biçiminde olan bir tarım bitkisi (zea mays)

MISIR : Turkish Turkish

u bitkinin koçan üzerindeki taneli ürünü

MISIR KALBURU : Turkish Turkish

aleve tutularak içinde mısır patlatılan kalbur biçiminde bir kap

MISIR PATLATMAK : Turkish Turkish

cinmısırını ateş üzerine tutarak patlamasını sağlamak

MISIR PÜSKÜLÜ : Turkish Turkish

mısır koçanının ucundan sarkan sarı renkli püskül biçimindeki tepeciği

MISIR PÜSKÜLÜ GİBİ : Turkish Turkish

(saç için) seyrek, ince ve cansız

MISIR TAVUĞU : Turkish Turkish

hindi

MISIRCI : Turkish Turkish

mısır satan kimse

MISIR'DAKİ SAĞIR SULTAN BİLE DUYDU : Turkish Turkish

duymayan kalmadı

MISIRFULÜ, -NÜ : Turkish Turkish

hintfulü

MISIRLI : Turkish Turkish

mısır halkından olan kimse

MISIRLIK : Turkish Turkish

geniş mısır tarlaları bulunan yer

MISIRTURNASI, -NI : Turkish Turkish

ıbis